17 Temmuz 2017 Pazartesi

YA SEN


Gittiğinden beri yoksul yüreğim,
Eski zenginliği kalmadı hislerimin,
Hani saat geçmesin dediğimiz günler,
Sabah olmasın dediğimiz geceler vardı,
Ben unutmadım ya sen?
Camdan esen rüzgara inat sen örtmüştün üstümü,
Sevginle sarıp sarmalamıştın her şeyi,
Sevdiğim çiçeği sen biliyorsun ,
Üzülünce ki hüznümü sevinince ki neşemi,
Her şeyi,
Ben unutmadım ya sen?
Camın buharına yazılan aşk sözcükleri,
Artık anlam taşımıyor benim için,
Sildim hem aklımdan hem kalbimden seni,
Desem de anılar bırakmıyor peşimi,
Gözümü kapatınca geri getiriyor seni rüyalarım
Unutmak istiyorum seni
Ya sen ?
Bıraktım geçsin zaman silsin senin bütün izlerini,
Seni beni sevgimizi her şeyi,
Yerine sevemem belki,
Ama yeniden seveceğim beni seveni.....
GAYE KURT 

LİMONATA


Hayat bu her zaman ekşi olmaz ki,
Tadındadır belki aşkın anlamı,
İki yaprak nane ile taçlansa bazen,
Kişinin kalbinde hayat bulmalı,
Yokluğa üzülmek gereksiz bazen,
Varlığa sevinmek bana yakışmaz,
Yürürüm bildiğim doğru üstünde,
Doğru kesişmezse yanlış olmaz ki,
Farzet ki bir zaman geçmiş üstünden,
Aklımdaki fikrime ışık tutmamış,
İllaki bir tasvir bulunmamışsa,
Yeni şekil oldurmak yanlış olmaz ki,
Limonata ise içtiğim bu gün,
Darısı dert ise keyif benimle,
Sağlıktan öte önemsiz her şey,
Hayat bu demek yanlış olmaz ki,
Mutluyum mutlusun mutluyuz olsun,
Kişinin kudreti ayniyle baki,
Kadının erkekten farkı bir beden,
Anlamadan yaşamak lütuf olmaz ki,
GAYE KURT

SADECE ÖYLE OLMALI


Bir buluta saklanmalı yorgunluk,
Dinlenmeli uyuyup kendiyle,
Yıldızlarla arkadaş olmalı sadece,
Cümleler kurmamalı dinlemeli,
Yağmur gibi yağmalı,
Gök yüzünden yere sadece,
Bir çiçekte can bulmalı bir damla,
Yeşermeli gönlünce,
Toprağı ıslatmalı yenilenmek için,
Bir tohum gibi yeniden doğmalı,
Sadece,
Bırakmalı eskimiş düşünceleri,
Gücünü yormamalı insan,
Rengarenk gök kuşağı olmalı,
Hercai sadece,
Sesten nefesten haykırmalı her şeyi,
İşitmemeli görmeli sadece,
Bir soğuk gibi keskin sıcak kadar ağır olmalı,
Cepte bulunmalı hayat bozuk para gibi,
Sadece,
Arz-ı endam etmeli saklamalı,
Ruhunu sadece öyle olmalı,
Yaşamalı anlamalı anlam aramamalı,
Sadece.....
Öyle olmalı gerçek olmalı...
GAYE KURT

HACIYATMAZ


Gerçek farklı yazılır fikir söze düşünce,
Yalanın ardı doğru her ne ise gerekçe,
Su durulunca belki dipteki taş gözükür,
İşte o zaman ancak yüksek duvar örülür,
Bir hayat hikayesi herkesin yaşadığı,
Karşıdan başka olur kişilerin ışığı,
Mumun kendi alevi dibini aydınlatmaz,
Bazı insanlar var ki bildiğin hacıyatmaz,
Kendime güvenerek yaşarım bildiğimi,
İnsan düşünce anlar bir dalı kestiğini,
Parayla ölçülürse bir kişinin ederi,
Göz yaşıyla yıkanmaz içindeki kederi,
İnsan bir kere ölür ölüpte yaşanmaz ki,
Bir kefen altı üstü kaç metredir ederi,
Tahtını yaptın ama altında kaç kişi var,
Mezardır her kişinin gittiği son seferi......
GAYE KURT

BİSİKLET


Yokuş aşağı alabildiğince hızla çevirdim pedalı,
Çapkın rüzgar değdi boynumdaki eşarbıma,
Bir çırpıda savurup attı bisikletin arkasına,
Aynı rüzgar eteklerimi havalandırdı,
Oralı olmadım bakmadım bile ardıma,
Bu gün benim rengarenk zakkumlar var artık yolumda,
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim,
Bu güzel havada,
Şans benden yana ,
Her ne kadar beni unuttu sansam da,
Unutmamış bak eşarbım da boynumda arkamda,
Varsın geçsin seneler bisikletimle döndüm yeniden yarınlara ...
GAYE KURT

GEÇ DEĞİL


Hiç bir şeye geç kalmamalı insan,
Rüzgardan önce esmeli,
Yağmurdan önce yağmalı bazen,
Dağların tepelerin ardından doğmalı,
Güneş'ten evvel,
Sudan önce yol bulmalı çağlamalı,
Küçük çakıl taşları bulmalı ardında bırakmak için,
Dönüşte yolunu bulmalı,
Hansel ve Gratel den evvel,
Bazen aşkın depremi olmalı gün evvelinden,
Karşı gelmeli kuytularına hayatın,
Değil mi ki bulut denizin altına inmiş,
O an yükselmeli buluttan boşalan yere,
Ve Denize demeli ki sen ben olmak için varsın,
Ben yaşamak için alabildiğine
özgürce,
Geç değil hiç bir şeye...
GAYE KURT

AH


Ah bir anlatsam ,
Gülün ömründeki diken,
Bülbülü kendine çeken,
Fıtratındaki hakem olsam,
Ah bir anlatsam fırtınayı rüzgara,
Ağlarda çırpınan balıktan haset,
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan fesat,
Dumandan hafif bir bulut olsam,
Ah bir anlatsam düşlerimi boşluğa,
Midasın kulaklarından büyük,
Kör kuyulardan medet,
Sulardan adil mihenk taşı olsam ,
Hiç sürülmemiş tarladan çorak,
Ot bitmemiş topraktan kurak,
Yavan yemiş hayvandan azap olsam,
Ah bir anlatsam yemiş vermeyen ağaca sizi,
Çöl sıcağından kurak,
Döl tutmayan kadından kısır,
Devenin hörgücünden sağır olsam,
Ah bir anlatsam sizi resimlere,
Dili olmayan dilsizden çok konuşsam,
Yeri olmayan yurtsuzdan,
Yeni olmayan fakirden medet umsam,
Ah bir anlatsam bir anlatabilsem,
Masalların sonunda,
Şarkıların dilinde,
Ezberlerin içinde olsam,
Ah bir anlatsam sizi size dize dize,
Aklınızdaki kelam sözdeki selam,
Kavuklu ile Pişekardaki dram olsam,
Su olsam yol olsam da yön bulsam,
Ah bir anlatsam ,
Allah'ın gönlündeki gömü,
Pervanenin odundaki ateş,
Mevlana'nın yolundaki güneş olsam,
Karanlığa doğsam,
Sesinizi boğsam.....
GAYE KURT

GÜNDÜZ NİYETİNE

BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Beklentisiz kara kış benimkisi,
Suya hasret bir yaz,
Yeşermiş bir toprağın önceki uykusu,
Rüzgardan korunmak için bir gönül kuytusu ,
Yokluğun çok uzun oldu artık yolum yarılandı,
Sensiz kimsesiz,
Gücüm yorgun sesim kırık,
Namelerim arsız hayata karşı,
Duyamıyorum seni gönlümde,
Vakit geç diye mi bende geçti diye mi muallak,
Bazen bir ürperti sarıyor ruhumu,
Bir rüzgar dokunuyor nefesime,
Sanki senmişsin gibi esiyor tenime,
Yorgunum BABA ölesiye,
Karnım tok ama ruhum öyle aç Ki sevgiye,
İğde tozu gibi bir nefeste dağılıveriyor her şey,
Ne tende can kaldı ne de o eski pencerede,
Bekliyorum rüyalarımı belki seni yeniden görürüm diye,
Beklentisiz kara kış benimkisi,
Yine de uyuyorum her gece gündüz niyetine....
GAYE KURT

YILDIZ TOZU



Hayatın tozu var ayaklarımda,
Ne kadar silkelesem nafile benimle,
Gittiğim her yere bastığım her yere,
Geliyor peşimde,
Bir yıldız tozu bekliyorum bu BAYRAM,
Gecenin karanlığına inat başımın üstüne,
Desin ki artık seni azat ediyorum,
Artık özgür yüreğin ,
Bedenin bu dünyada ama ruhun serbest,
Gitsin istediği yere,
Şimdi diyorum kendi kendime gitmeliyim ama nereye,
Arkamda bıraktığım çakıl taşlarına ihtiyacım yok,
Buldum yönümü çevirdim yüzümü ileriye,
Bir yıldız tozu bekliyorum bu BAYRAM,
Parlatsın kalbimi yüreğimi yep yeni bir sevgiye,
Sevdiklerim sevdiğim sevebileceğim,
Her yeniliğe bol bol yıldız tozu üzerine ,
Daha çok parlasın diye.....
GAYE KURT

YEL DEĞİRMENİ


Kırık bir yel değirmenine takıldı masalım,
Masal bu ya sanki DULCINEA'yım,
Ne DON KİŞOT'a gözüktüğüm gibi güzel,
Ne de insanların sandığı kadar aptalım,
Döndükçe öğütülen un gibi,
Eridi göz yaşlarım,
Rüzgarda savruldu,
Uçup gitti bütün zamanlarım,
Yeni bir yelken aldım kırık yel değirmenine,
Almazdım,önüme aniden çıktı diye,
Benim gönlümden kırık yel değirmenine hediye,
Baktıkça pencereye,beni hatırlatsın diye,
Söylenen her şeyi öğütsün,
Savurup atsın çok geriye,
Kaderin kararı,
İz bırakırım her yerde,
Kırık bir yel değirmenine takıldı masalım,
Yeni bir hikaye lazım yine,
Yel değirmeni sağlam yerinde,
Ama ben DULCİNEA değilim artık bu hikayede....
GAYE KURT

KAN DAMLADI YÜREĞİME


Vasıfsız esen rüzgara adaklar adadım,
Olsun mu istedim olmasın mı çaresiz,
Hıdırellez ateşinden atlamış gibi heyecanlı yüreğim,
Gül dalına bağlanmış bir kurdele kadar nazlı,
Bu gece,
Kan damladı yüreğime,
Uğursuz kademsiz kelimeler var aklımda,
Geliyor büyük savaşlardan beter çelişkiler,
Bilmiyorum hissediyorum şarkıyı,
Belki ben söyleyeceğim belki bir başkası,
Uyumak istemedi gözlerim,
Sabahına erken yorgun yokuşları,
Güneşle cıvıldayan kuşları,
Köpüren dalgaları seyretseydim,
Dedim kendi kendime,
Her gece denize hasret rüyalarım,
Kan damladı yüreğime bu gece,
Kapının ardındaki taş kadar ağır aklım,
Su kadar duru belki ,
Halimden mi halsizim yoksa,
Sert bir poyraz mı dokundu saçlarıma,
Kırmızının sefasını sürmeli elbette,
Dalmalı maviliklere,
Deniz kızı niyetine,
Kan damladı yüreğime bu gece,
Dilimde bir hece,
Gönlümde bir gece,
Hasrete sağlık olan dile eğlence....
GAYE KURT

SAYDAM


Bir su gibi gözükse de her zaman,
Camın arkasından bakınca saydam,
Korkularıyla yüzleşmeli insan,
Kalbin arkasından bakınca saydam....
GAYE KURT 


Fotoğraf: ALİ BAKİ

ACIYLA BÜYÜYOR İNSAN


Zaman geçmiş sanki bana hiç sormadan,
Aklım akil gönül divane kaderime saymadan,
Mahsus yapmış kendince,
Bana inat her şeyi,
Acıyla büyüyor insan yaşamına doymadan,
Bir bakmışsın vakit bir vakit geçmiş,
Saatin ölçüsü yok parmağınla saymadan ,
Ayni ile baki bir kişi gibi huysuz,
Anıyla yorgun kalbim bir sana doymadan,
Gözlerinde saklar gönül kendinde ki her şeyi,
Bu yolun hancısı olda biraz uyut kalbimi,
Ört üşümüş belki hiç haberin olmadan ,
Ahh acıyla bir çırpıda nasıl da büyüyor insan,
Düştüm dizim kanıyor çocuğum hala belki,
Söylediğin her şey keskin hançerdir sanki,
Belki aylardan Nisan belki bir cumartesi ,
Acıyla büyüse bile daha yeni doğmuş gibi....

GAYE KURT

BİR KADEHDE BANA KOY


Belki gelirim belki de hiç gelmem,
İhtimal bile olsa,
Bir kadeh de bana koy,
Belki içerim belki de bilmem,
Anılardan meze yap,
Gülüşünden taze bir güle kinaye,
Limon sevmem bilirsin ekşidir,
Ama sen yine de koy masaya,
Belki severim belki de sevmem,
Kim bilir,
Sek içerdim eskiden,
Bir yudum alınca ciğerimi yaksın,
Şimdi sever miyim bilmem,
Eskisi gibi,
Eskiyi severim olduğu gibi,
Köhneliğini yaşanmışlığını her şeyini,
Şimdi değişti mi bilmem,
Elmayı kahveli,
Şarkıyı cilveli söylemeni,
Severdim de bilmem,
Ben başkayım artık,
Bir kadehde belkilere koy,
Hasrete koy içer belki,
Nefrete koy o da gelir ardından,
Gönlüme sarıp sarmaladığım her şeye,
Vaktimi hiçe sayıp harcadığım her yere,
Geceye misal dolunaya içilmez mi?
Bilmem herhalde belki,
Mis gibi kokan çam ağacına,
Beni astığın dar ağacına da koy bir kadeh,
Bir kadehde bana koy,
Gelmem dedim belki ama korkudan,
Elbet gelirim sen iste yeter,
Desemde bilmem....
GAYE KURT

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...