14 Mayıs 2015 Perşembe

KAPTANIN SEYIR DEFTERi 93

İnsan hayat boyu tam tamına da önünden yiyen bir varlıktır...Nasıl mı? Şöyle....
Hatası,iyiliği,öfkesi,neşesi,heyecanı,mutluluğu hep önüne düşer...Bir de yemeği tabi ki:))
Doğru insanları bulana kadar binlerce çirkin kurbağa öpmüş olan ben bu yaşıma geldim ne yazık ki henüz gerçekten prens veya prenses olanı göremedim.Bu gidişle de görmeden öleceğim...
Bir insan neden başka bir insana manyaklık boyutunda saplantı geliştirir....Tıp ta bir adı var muhakkak....Egosantrik saplantı enfeksiyonu....Bu ne yazık ki enfeksiyon olduğu için başka būnyeleri de etkiler....Bir kişi iken çoğalıp 5-6 kişilik bir karaoke grubuna dönüşebilir...Bu kişiler kendilerini aynı frekansta zannedip aynı melodiyi söylerler....Ve ne yazık ki hep detone okurlar...
Kendi kendilerini konulardan aklarlar ve diğer dışarıda kalan kişileri mükemmel suçlarlar...Temizlik algısı o kadar yüksek boyuttadır ki kimileri kendini cif adam,ahlak zabıtası,mr.muscle bile zannedebilir.
Oysa ki hayat bunların haricinde bütün bir olgudur....Kendindeki eksikliği kabul etmeyen iyiliği ve kötülüğü asla göremez....
Seneler evvel bir arkadaşımızın yazlığına gittik bodrumda.Seneler dediysem çok fazla sene söyleyemem yaşım çıkar...
Aynı karaoke grubundan o zamanda var...Tabi zaman eski mekan eski daha eski giysilerle canlandırın..Çiçek çocuk dönemi gibi...:)))
Özel uçakla alındık ayrı bir havaalanından İstanbul'dan.Uçak küçük ve Chesna tipi olduğu için uçak korkusu olanlar bilirler,şurup ikram edildi..İsteyene JohnyWalker,isteyene votka tonik,isteyene de envai çeşit model içkilerden....Fakat bir sıkıntımız var.İzmir'e uğranacak,bir arkadaşı alacağız ve balık alacağız.Bildiğin uçak ile dolmuş olayı...Bu arada pilotumuz kim? Evinde misafir olacağımız mütevazi kızcağızımızın babası....Hobisi imiş:)))
İzmir havaalanına indiğimizde 5 kişi biz arkada sarhoştuk zaten.Anestezi almıştık ve ameliyatı hatırlamadık.Diğer misafir de alındı.Adam haliyle ayık...
Veee karaoke başlasın...Efendim bu kadar içilir miymiş.?..Kibrit çaksa uçacak mışız havaya:)))
Ulan hayvan dediler,zaten neredeyiz ki....Ağzını açıp dökeriz iç şunu yoksa......koruz...
Hık mık içti neyse ki?Cif Adam çok kısa bir süre iffetli kalabildi...Uçaktan indiğinde sakinliğini koruyormuş gibi bir algı yaratabilmek için,Hannibal Lechter gibi bir garip yürüyordu...
Sonra Bodrumda çok güzel bir evde misafir olduk..Duvarlardaki tablolara hayran kalmıştım...Evin hanımının yaptığını öğrenince daha da hayran kaldım...Taaa o zamanlar internet üzerinden bahçe bakımı öğrenen,Triominos diye bir oyun oynayan üretici bir hanımdı....Üretim yapanın karaoke ile işi olmaz değil mi? Çünkü vakti olmaz....
Ertesi gün tekneye çıktık.Erkekler Hoçkin,kadınlar Scrabble oynuyor.Deniz güneş çok eğleniliyor ve fakat 3 günün sonunda ikili,üçlü,karaoke grupları oluştu fısır fısır frekanstan detone dedikodular...Gerginlik yavaş yavaş artmaya başladı.Tüm deniz gezilerinde ,çıkanlar bilir bir süre sonra bu gerginlik olur...Bu gerginlik kavgaya dönüştü,ayılan bayılan oldu ve teselli edilenler arasında bu gün 17 yaşında çocuğu olan bile oldu...:)))) O arkadaş çok teselli edildi...
Hayatı da bu şekil bir yolculuk olarak gören ben...Hekesin zaman zaman uçak şurubuna ihtiyacı olduğunu hatırlatırım...Karaoke bile olsa yapılacak kişinin iyi seçilmesi gerektiğini hatırlatırım.Aza tamah etmenin çoooook faydalı,Hırsın ise bünyeye tokanan bir durum olduğunu hatırlatırım.
Gıybet'in zararının ,günah almanın tehlikeli kapılar açtığını hatırlatırım.
Tatil dönüşünde eteğimizde şunlar kalmıştı...
Bir nişan atıldı,bir hamile kalan olduğunu öğrendik,iki çift birbiriyle küstü.....
Arada bir de olsa kalabalıktan karaya çıkmak lazım....
Kalabalıktan beslendiğim doğrudur,insan beni her zaman çeken bir unsur olmuştur...Ayıp bunun neresinde anlamamış olsam da bundan sonraki insan manzaralarım Yurt dışı odaklı olacaktır...
Saygılar demek istiyorum canlı ve solo performans....

GAYE KURT













AYNA AKSİ


Aynadaki aksime baktım uzunca bir süre
Belki de sevgili kulu değilim Allah'ın,
Yoksa neden dedim kendi kendime,
Ayna aksi kendi gibi olsun insanın,

Kendi sesimi duydum sonra kulağımda,
Başka bir ses ile karıştı uzunca bir süre,
Belki de yanlış duydum dedim kendi kendime,
Yoksa neden kendi sesi gibi gelsin insanın,
Ayna aksi kendi sesi görüntüsü zahiri,
Belki de gerçek bile değilim,
Yoksa neden dedim kendi kendime,
Hepsi gerçek gibi gelsin yalanın.....



GAYE KURT

LAFI BİLE OLMAZ


Sözümde durdum ben hep çok konuşan sen oldun,
O kadar konuştun ki aklı mantığı unuttun,
Hiç olamaz dediğim her şeyi sende buldum,
Aramızda hakaretin bir lafı bile olmaz,
İstediğini söyle bana doğru böyle sağırdır,
Ben her zaman derim ki taş yerinde ağırdır,
Beklerim söz söylemeden ki ağırlığını bulsun,
En acı şey insanı değer verdiği vursun,
İstediğini yapsan da benim yerim dolmaz,
Hala tereddüt etme onlardan bir şey olmaz,
Bak elindekilere şimdi sana ne derler,
Ellerin boş kalınca evvela onlar güler,
Zaman her daim beni haklı çıkarır korkmam,
Sorun saydıysan beni bir lafı bile olmaz,
Allah'ın verdiğiyle öğünmedim asla ben,
Elimden aldıkları çok ama asla yerinmem,
Kimseyi aşağılamam ben senin gibi söz ile,
Beni dost saymadıysan bir lafı bile olmaz,
Yanlıştan saymam asla yaptığım hiç bir şeyi,
Çünkü senden almadım hayatımın feyzini,
Destur demek lazım çirkin üsluba bazen,
Yer ayrı yol ayrı ise bir sebebi var zaten,
Paşa gönlün istediyse bir lafı bile olmaz....
GAYE KURT
Fotoğraf Zehra Yeşilok paylaşımı:)))

SÖZÜN BİTTİĞİ YERDE


Sözün bittiği yerde bir fasıla vermek lazım,
Anlatmakla bilinmez velhasıla gelmek lazım,
Öyle çok şey gördüm ki epey gücümü yorar,
Aldım verdim ben deyip sonuca ermek lazım,
Erenlere sormuşlar nedir vardığın sonuç,
Cevap vermiş onlara yolun sonu hep yokuş,
Bir ileri bir geri aynı yerde dolaşma,
Edindiğin her şeyi ruha sindirmek lazım,
Çin işi şeytan işi böyle düşünmek lazım,
Aklı selim kişinin başladığı bir işi,
Bir deli bitirir ki şapka çıkartmak lazım.....


GAYE KURT

40 YIL


Sensiz geçen günleri saydım ben tek tek,
Yaşanmamış gibi geldi o günler bana,
Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var,
Sanki boşmuş gibi geldi o günler bana,
Ne kadar ömrüm var Allah biliyor,
Ne desem ne yapsam çok boş geliyor,
40 yıl yaşamam çok zor olsa da,
Sanki sen yoksan yaprak düşmüyor,
Bilebilseydim eğer kendi sonunmu,
Sıradan bir kul olmazdım elbet,
40 yılın anlamı inan çok büyük,
Sanki yokmuş gibi geldi o günler bana,

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...