4 Eylül 2014 Perşembe

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ: KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 47

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ: KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 47:  Bankamatikten para yatırmak benim için hep kabus olmuştur..Ya kartımı alıkoyar,ya parası biter,ya suratıma tükürür gibi, puuu diye kartımı...

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 47

 Bankamatikten para yatırmak benim için hep kabus olmuştur..Ya kartımı alıkoyar,ya parası biter,ya suratıma tükürür gibi, puuu diye kartımı atıverir,ya beni görünce birden bire geçici olarak hizmet dışıdır yazar ekranına,ya da paralarımı sayar sayar en son bir yada iki banknotu geri verir..Kısacası benimle dalga geçer..
İşte öyle bir günde idim bugün..Tam tamına üç bankaya uğramam lazım,hepsinde ödenecek şeylerim var.
Bir gece evvelden okudum üfledim..O gün sağ ayağımla çıktım kapıdan,bismillah diyerek aracın kontağını çevirdim....Ama şaka değil çok sıkı stres içindeyim...Önce dedim biraz yürüyüp şu üzerimdeki kötü elektrik,enerji,her ne haltsa atayım ve öyle bankamatiğin yanına sokulayım..Sırasıyla AKBANK ....
Aaaa çabucak bitti.Hayırlara vesile olsun,başıma gelecek var dedim.Sonra VAKIFBANK...Paraları aldı,köşesi kıvrık birkaç banknotu dışarı attı,köşelerini düzeltip yeniden koydum,iki banknotu geri verdi baktım,herhangi bir şey yok Atatürk resmini üste çevirdim ve beğenmediği banknot sayısını teke indirdim...Baktım ki aslında yatırdığım para yetiyor..Son banknotu hooop alıverdim elinden ve bastım onay tuşuna...Ohh içim yağ bağladı keyiften.Yoksa onu da kaç defa daha geri verecekti bana,beni sinir etmek için....Düdük..
En son İŞ BANKASI işte en zorlusu bu.Çünkü başkasının hesabına para yatırıyorum...Bu demek ki anamın kızlık soyadı na kadar dayanabilir mevzu..
Salavat çekip başladım..TC kimliğim,çünkü 20 yıldır hala tanışamadık bu bankamatikle...Cep telefonum,istedi verdim yani yabancı değil ki, benim bankam..İşleme devam ederken uyandım meseleye.Kartımı takmadan işlem yapıyorum,onun için tanımamış beni.Ben de ne kadar kırıldım,ne kadar gönül koydum yani,ahh canım ya..
Neyse artık affettim ben onu zaten son aşamaya geldik,kibarlık etti paraları hiç geri vermeden tıırrrrrt diye saydı.Ve tam tuşa basacakken sordu....''Masrafı nereden alayım,yatırılan paradan mı yoksa hesaptan mı?''
Bittim ya,ter süzüldü,kulaklarım uğuldadı...Kartı takmadım ya hesaptan alması için bu bankamatiğin ''Houdını''olması lazım...İçinden al desem, bu sefer karşı tarafta parayı alacak kişinin düşünce balonunda       ''5 TL ye tenezzül eden kadın '' yazısı belirecek..Çaresizim, elimi cüzdana attım ki 5TL yok...Off,offf işaret parmağım titreyerek iptal tuşuna gitti..Paralarımı aldım,iki kolum kaldırıma değer vaziyette bozuk para aramaya başladım...Zaten başıma bir şey gelecekti.......
Tam karşıma bir parfüm dükkanı çıktı,hani şu sahte esans satanlardan..Adam yüzümün şeklini görüp acımış olacak ki 100TL yi hemen bozdu ve bana su ikram etti.Ben de ayıp olmasın diye bir kaç dakika oturup,suyumu içtim...
Efendim parfümlerin notalarından,esansların yapılışına,Arapların parfüm tutkusundan,hacı misine tüm ansiklopedik bilgileri aldım..Ses etmedim artık anlatsın dedim.O kadar keyifle ve tutkuyla anlatıyordu ki bozmadım..
Ama ''Hermes,Channel,Fendi,Lancome'' ve bu gibi parfüm üreticileri meğer hep sahtecilik peşindeymiş de bizim haberimiz yokmuş.
Çıktığımda,afyon ruhu koklamış gibiydim.Zannederim alkol çarpması .esans vurması oldum..Ama kafam güzel,dünya güzel ohhh hemen kartı taktım paraları koydum tık tık...Demek benim bankamatikgiller ile muattap olurken,alkol almam yada ağır esans koklamam lazımmış...

Bol parfümlü günler,öpiiiiim ......
GAYE KURT



  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...