Bana dediler ki,Gaye Hanım Haziran 1' de kontrat yapmışsınız ama bize haber vermemişsiniz...
Yani çok kırıldık..Bu kırgınlığımız size 2996.00 TL ceza olarak yansıdı...Cık,Cık,Cık...yani yapmayın böyle bir şey..Bakın bize ne yaptırdınız..
Ben de durumu kendilerine izah etmek için gittim.Bir an Edirne Kırkpınar yağlı güreşlerine geldim zannettim.Devlet müessesesi olduğu için ısınma olayına oldukça eğilmişler.Kimse vergi hesabı yaparken soğuktan donmak istemez yani değil mi?
Elimizde evraklardan oluşmuş yelpaze ile kendimizi serinleterek sıra beklemeye başladık.Önce memura derdini anlatıyorsun zaten o senin TC kimlik numarandan falına bakıyor.Seninle ilgili her şeyi biliyor..Mesela benim troidim olduğunu hemen anladı...:))))
Benden önce kızıl saçından sual olunmayan bir hatun kişi memur muayenesine girdi..Kızıl saç bu kadar yakışmıyor ise neden kullanılır anlamakta zorlanıyorum..National geographic ''ABORJİNLER VERGİ DAİRESİNDE''....Esmer bir kadın kızıl saça aşık olursa netice bu olur işte..Bir ara bakışlarımı kontrol edemezsem diye kendimle çeliştim..Önce torba şeklinde çanta bankonun üzerine kondu..Zaten bizden oldukça uzakta durmak için adeta bürositte yatarak oturan memur bile şöyle bir yerinden doğruldu..O kadar uzun süre kaykılmış ki sırtında kan deveran etsin diye belini kırtlattı ve sırtını garip hareketler yaparak tekrar koltuğa yerleştirdi..Kadıncağız önce bir tomar lastikli kağıt çıkardı, onları çıkarırken çantadan başka kağıtlar yere düştü,kolundan hiç çıkarmadığı bizim çıkarmış sandığımız çanta sapını da çekerek aşağı eğildi ve ben panter gibi çantayı yakaladım...İçindeki cam su şişesi ağzı açık olması sebebiyle çantaya bankoya ve bir kaç damla da memurun evrağının üzerine doğru yayıldı...
Ay,uy,ama,dikkat edin gibi minik çığlıklar arasında en az elli kişiden selpak çıktı ve banko temizlendi..Neyse kadın kişi evraklarını buldu memura uzattı ben bakamadım.Sanırım bir milyon tane tahakkuk fişi vardı elinde..Yavaş yavaş işlendikçe diğer vezne tarafına da printerdan kağıt çıktıkça yığılma oluştu.Buna makine de isyan etti ve cazıııırt,cuzuuurt diye sesler çıkararak duruverdi..
Önce kendileri yapmak için uğraştılar..Olmayınca önce müdür'e gidildi..Elinde gözlüğüyle bir bey geldi gözlüğü takıp uzun uzun inceleyerek baktı ve gözlüğü çıkarıp vezne görevlisine şöyle dedi:
- Bozulmuş bu...
-Ya işte biz de öyle düşündük,servisi arasak..
-Yoh,servis gelemez..Yoh yani bu saatte gelmez..
Biz bu arada kurbanlık burnu sümüklü kuzucuklar gibi bekleşiyoruz..Çünkü eğer ödemenin son günü ise bittin sen..
Adamın birisi canhıraş bir şekilde atıldı..
-Başka bir vezneden işlem yapın saatlerce burada mı bekleyeceğiz..Çalışan başka printer yok mu?
Vayyy,sen misin bu şekilde müdahale eden...
Bütün gözler adama döndü ve bir buz şelalesi gibi bakıldı....Adam soğuktan üşütmüş evde yatıyordur şu anda...
Memur durumu izah etmek için ayağa kalkıp bize hitaben bir konuşma yapmak istedi..Ama uzun zamandır oturduğu için kalkınca 80 yaşındaki anamdan beter, bir çağanoz gibi yan yan adım atıp belini toparlamaya çalıştı..
-Printerimiz bozuldu,servis ancak yarın gelir..Bu vezneden işlem alamıyoruz..
Bir uğultu fırtınası,bir homurtu,bir cık cık sesleri..Allah kahretsinler ve si....r gibisine ayıp laflar...
Bir ABORJİN bakınız bize neler yaptı...
Aborjin'in sesi çıkmıyor,işlem sırası onda ve en az 30 sayfa evrak var elinde 20 tanesini yapmış..Zaten hanımefendi arıza oluştu ,biz girişleri ona göre yapacağız ,merak etmeyin gecikmeye girmez,denildi kendisine..
Biz ne olacağız ya benim sürem geçti ise...Zorla gözümü kısıp kağıdıma baktım ödeme için önümde koskoca bir gün daha olması beni cidden çok memnun bıraktı...
Yarın yeniden gelecektim bu çok sevdiğim beni kucaklayan mekana..İçim bir anda sevinçle doldu..
Neşe içinde seke seke çıktım vergi dairesinden..
İçimde yarına dair ümit ve sevinç yumağı ile evin yolunu tuttum..
Ama sanırım Avustralya'ya gitmeyeceğim...Yerlileri pek dağınık ve savsak...
Vergilendirilebilirse kazanç kutsaldır:))))
GAYE KURT
