23 Nisan 2015 Perşembe

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 92


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramınız kutlu olsun....

Çok severim bu bayramı,hep çocuk olmak çocuk kalmak istedim ve başardım...Sevindiğimde çocuklar gibi,üzüldüğümde çocuklar gibiyim...Ya çok ağlarım ya çok gülerim...
İnsan küçük şeylerle mutlu olmasını bilmeli...
Mesela bir AVM de park yeri bulunca tarifsiz seviniyorum...İşim var ise ve o güm yağmur yağmıyorsa çok seviniyorum..Ayakkabılarım konusunda hassasım...Aynı çocuklar gibi yeni aldığım pabuçlarımı görebileceğim yere koyarak yatarım...Sabah kalktığımda tekrar görmek için, yatmadan heyecan duyarım...
Bu sene oğlum 23 Nisan gösterilerine katılamadı...Çok da iyi oldu...Fakat ben İstiklal Marşını okuyamadığım için çok üzüntülüyüm..Zira bu etkinliğin en önemli kısmı benim için bu marşı kalabalıkta okumak..
Geçen sene Öğretmenimiz diğerlerinden değişik olsun diye,dünyanın en garip çocuk kıyafetlerini buldu..Gerçi kıyafet paketli bir şekilde elimize geldi ama..Biz nankör mir millet olduğumuz için kadıncağız ona da yaranamadı...
Paket içeriğimiz şöyleydi:
Bir adet siyah hafif simli paçaları volanlı İspanyol desem değil,calipso desem yanından geçmez garip kesimli erkek çocuk pantolonu...
Normalde beni kesip biçip etlerimi lime lime yapmalılar ki ben bu pantolonu oğlana giydireyim ama
el mahkum..Salavat getirerek pantolonu kenara koydum...
Beyaz bir bluz..Allah'ım onun da aynı şekilde göğsü ve kolları fırfırlı...Delireceğim..Bir ara yanlış paket olabilir diye üzerini okudum..Koç gibi kocaman yazıyla ERKEK ÇOCUK yazıyor...
Gömleği de hayal kırıklığı içinde yatağın üzerine bıraktım..Devamına gücüm yok...Kırmızı don veya simli kuşak çıkabilir diye elim ayağım titremeye başladı...
Mutfağa gittim ve bir sigara yaktım..Yani nasıl bir zihniyet bir çocuğu 23 Nisan'da şorolo gibi giydirir...

İçeriye gittim tahminim doğru çıktı simli bir kuşak ve kırmızı bir ROBİNSON CROUSE boyun bağı...Yani sormak lazım kutudan neden CUMA çıkmadı...
Perişanım fakat oğlanı giydirdim..Allah'tan aynı model erkek çocuk kıyafetinden bir sınıf var bizim ki de arada kaynadı....Kızlardan bahsetmeye şu an takatim yok....
Bazıları da cılız olduğu için o muhteşem Hispanik paçalar tozun içinde ahenkle dans ediyor...
Yine tüm veliler Japonlara taş çıkartırcasına kamera ellerinde uzun metrajlı film çekiyorlar...Bu amaçla hep en önde durulması şart..Çünkü 23 Nisan'da bir çocuk gösteriye çıkıyor o da onların ki...
Ben boyum uzun olduğu için hep arkada dururum..Kalabalıkta itiş kakış beni çok sıkar..
Vücuden m2 olarak geniş bir yer kaplamam sebebi ile büyüklük gösteririm ve yer veririm...
Fakat bu sefer arkamda birisi var ki kocaman çantasını kolunun altına 1.5-2 halı gibi bükmüş ve o çanta ile devamlı beni dürteler..
Bir süre sonra huylandım..Şöyle bir arkamı döndüm,yana kaçıldım..Yok kardeşim bir ısrar söz konusu..Daha sonra kibarca ;
-Lütfen öne geçin isterseniz,göremiyorsunuz galiba?dedim..
Hırsız bir sırıtma ile ;
-Yok burada rahatım teşekkür ederim ,dedi..
.Ama ben rahat değilim...Gösteriyi bile izleyemiyorum..Ne yapmalı...Hayatımda bir kadının çantası ile de bu şekilde dürtülmedim..
Biraz daha bekledim..Sonra kadına daha kararlı bir şekilde:

-Lütfen öne geçin,siz kesinlikle göremiyorsunuz diye tekrar seslendim..
Ve sordu:
-Neden?
Tabi ki cevabını da aldı...
-Siz öne geçin de biraz da ben sizi çantamla dürteyim,deyiverdim...
Aaaaaa,deyip yanımdan nasıl kaçacağını şaşırdı...
İşte hem o hem de ben o anda harika birer hikaye sahibi olduk:))))

Yoksa size bu günün anlam ve önemini nasıl anlatırım.....
Büyüklere akıl fikir:))))

NİCE MUTLU ÇOCUK BAYRAMLARI.....

GAYE KURT












DÖNMEM BEN SANA



Ne söylesem ne anlatsam kar etmez sana,
Bu ısrarın manası yok bir yemin ettim,
Ben aynı ben değilim eskisi gibi,
Cehennem buz tutsa da dönmem ben sana,
Gündüzümü gecemi dara çevirdin,
Gözümde yaş yok artık hara çevirdin,
Beni benden başka zora çevirdin,
Çok büyük yemin ettim dönmem ben sana....
GAYE KURT

GONCA FEM




Sensiz geçen günlerin bedelini ödedim,
Tek tek saydım hepsini yüreğime işledim,
Seni sevdim senden çok bunu sana söyledim,
Bir tek senin adını yüreğime nakşettim,
Geçmiş olsada artık şu müebbet yılları,
Gözlerime dolsa da gözyaşı yağmurları,
Bilsem ki beni hiç bir gün unutamadığını,
Her bir anın her bir yılın bedelini öderim,
GAYE KURT

DENİZ KIYISINDA


Meltem gibiydi sesin,
Bu deniz kıyısında,
Gökyüzünde süzülen,
Bir martı çığlığında,
Gemiler beni de alın ,
Gittiğiniz yerlere,
Bekleyemem artık ben,
Bu deniz kıyısında,
Gün battı karanlık var,
Gönlümün kıyısında,
Kuşlar beni de alın,
Gittiğiniz yerlere,
Masmaviydi gökyüzü,
Bir deniz kıyısında.....
GAYE KURT

DENİZ YILDIZI


Bir deli rüzgar fısıldadı adımı,
Sen dedi varlığının sebebini bildin mi,
Denizler dalgayla kıyılara vurduğunda,
Kumları hareketlendiren,
Yağmurlar delice yeryüzüne yağdığında,
Yaprakta kalan çiğ tanesi gibisin,
Bitkiler çiçeğe durduğunda,
Açmamış gül goncası,
Depremler toprağı parçaladığında,
Tek parça kalan kaya gibisin,
Hortumlar herşeyi havaya kaldırdığında,
Yerinde duran,
Kalbin kırıldığında uyuyan,
Öfken önüne yıkıldığında durulan,
Gerçek bir şeysin,
Sevindim çünkü ben kendimi hep,
Deniz yıldızı zannettim.....
GAYE KURT

SUSKUNLUĞUM


Suskunluğu sözlerimde sakladım,
Simsiyah bir tül örttüm üzerine,
Görünmez ama şeffaf,
Yorgunluğu hislerimde sakladım,
.Simsiyah gözlerimde beklettim,
Acı ama acıtmayan,
Yalanı yüreğimde sakladım,
Gömdüm toprak örttüm üzerine,
Ölüm kadar ebedi....
GAYE KURT

İYİ GECELER


Uyku büyüdü gözlerimde dün gece,
Yokluğun sardı bütün geceyi,
İstedim gündüz gibi bir geceye aşık olmak,
İyi geceler sana,
İyi geceler iyi niyetim kış uykum,
Uyandım artık karanlıktan,
Yas bitti umutsuzluğumda,
Gündüzüm sensiz olsada,
İyi geceler yalnızlığa....
GAYE KURT

MEDDAH

ORTA OYUNCULARINA....
MEDDAH
Bir orta oyunudur hayat bir tuluat,
Peşkiri attın mı omzuna sağ el dizde,
Başlarsın dillenmeye piyeste,
Anlatırsın anlatırsın aheste,
Dinleyen dinler anlayan anlatır,
Rol bu hakkını veren oynatılır,
Sona doğru karar sesinde,
Kavuğu eline verdiklerinde,
Meddahsındır herkesin gözünde,
İşte o zaman iner PERDE....
GAYE KURT

YEMİNİM OLSUN

YEMİNİM OLSUN
Adını anarsam hain desinler,
Yüzünü görmem ben yeminim olsun,
Dilimde ismin var nedense hala,
Sesini duymamak yeminim olsun,
Bir sözünle getirdim dağları dize,
Geriye dönmemek yeminim olsun,
Niçin güvendim ben böyle bir söze,
Bir daha aldatmak yeminim olsun,
Yaşamak çok zalim böyle günlerde,
Bir daha doğmamak yeminim olsun,
Canımdan bezdim ben kalbim bin parça,
Beni unutmamak vebalin olsun....
GAYE KURT

NİSAN YAĞMURU


Nisan yağmurunda ıslansam sırılsıklam,
Her an anlatsa yalnızlığı damla damla,
Sarılsam anılara yıllara yollara,
Yaşlandığıma üzülsem sessiz,
Yaşadığıma yerinsem sensiz,
Ne saçımdaki aklar ne yüzümdeki çizgi,
Yıldırmasa beni koşsam dolu dizgin,
Hayat bekle beni geliyorum,
Elimde can kırıklarım var kanatsa bile,
Ben kendimleyim ve seninle,
Ağlamam artık hiç birşeye,
Tut elimden işte o zaman ben yaşarım...
GAYE KURT

HERCAİ


Bir bahçe düşledim rengarenk çiçekli,
Renklerini değiştirdim hayallerimde,
Yeşil olsun gülleri çimene inat,
Mavi olsun yapraklar çiçekler kıskansın,
Altın sarısı sümbüller olsun ışıldayan,
Parlak ışığını güneş kıskansın,
Bir adam düşledim her daim hercai,
Sözlerini değiştirdim hayallerimde,
Gönlüme fısıldasın kimse duymadan,
Dokunsun yansın tenim kimse görmeden,
Korksun ama söylemesin sevda kıskansın,
Kirpiğine gelsin uykulu bir bakış,
Uyumak istesin rüya kıskansın,
Bahçede bir adam düşledim ,
Rengarenk gök kuşağı gibi,
Menekşenin moruyla gülün pembesi,
Altın sarısı gibi yaprak yeşili,
Hayatın anlamı aşkın kendisi,
Canlı yaşayan hercai.....


GAYE KURT

DEDİLER

DEDİLER.....
Ne hancıyım ne de yolcu dünyada,
Hancı kalır yolcu göçer dediler,
Ne aşığım ne de deli dünyada,
Aşık ağlar deli güler dediler,
Ne zenginim ne de fakir dünyada,
Zengin onmaz fakir doymaz dediler,
Ne kaniyim ne de fani dünyada,
Kani ölmez fani kalmaz dediler,
Ne bilirim ne de bilmez dünyada,
Bilen bilir sen ses etme dediler,
GAYE KURT

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...