19 Ocak 2015 Pazartesi

KAPTANIN SEYIR DEFTERI 84

Iyilik ve iltifat insanın ruhunu ne kadar besler hepimiz biliriz...Güzel bir söz,hoş bir bakış,çapkınca cilveli bir flört ruhumuza tereyağı gibi gelir...Aaaaa,kimse hayır demesin ,kendine yalan söylemesin:)))
Neden süsleniriz,niçin makyaj yaparız?
Ben defalarca sordum kendime bu soruyu...Yok efendim ben kendim için süslenirim,yok kadınlar erkekler için süslenir,ilgi çekmek için süsleniriz....Falan da falan....Insan bence kendini diğer kişilerden farklı hissetmek için süslenir.....Zira iltifatın ne zaman gelip boynumuza dolanacağı bizi sarmalayacağı belli olmaz...Kapıdan çıkarsın belkide hiç görme ihtimalin olmayan bir kişi ile karşılaşabilirsin...Ve ya sonun ya başlangıcın yada en kötü ihtimal utancın olur...
Eski apartmanımdaki kapı komşum işte böyle her daim hazır,süslü bakımlı bir kadındı...Ne zaman kapısını çalsam şık bir ev kıyafeti ile kapıyı açar,pek makyaj yapmaz ama saçları her gün mü fönlü olur,bir gün bile derbeder olunmaz mı,bu şekilde nasıl yaşanabilir...
Benim gibi eve gelir gelmez ayağına pijama altı geçiren bir kadınla kapı komşusu olarak 11 yıl yaşamak,ALKADRAZ Adası'nda müebbete mahkum olmak gibi bir şey:))) Çöp atmak için kapıya çıkacağım zaman Birsen'e yakalanmamak için çok özen gösteriridim..Iyice emin olup kapıyı öyle açtığım çok olmuştur....
Evi de en az kendi kadar düzenlidir,Kapıyı açtığında zaten anlarsın.Onun kapısının girişinde tek bir ayakkabı veya terlik yoktur...Benim eve gelen ise ayakkabıların çokluğundan evde mukabele okuttuğumuzu düşünür.Sonra kapı girişinde bulunan konsolun üzerinde,fatura,zarf,anahtar mesela oyuncak,çanta asla ama asla olmaz...Insanı gece uykusuz bırakır,bu kadın bunları ne yapıyor diye yatakta sağa sola dönüp uyku tutmadığı çok olmuştur....
Küçük kızı da aynı tertip ve titizliğe sahip bir minik prensestir....
Beni iyi tanıyan cemilcümle tüm arkadaşlarım bilir ki yıkamadığım hiç birşey kalmaz...En son
Kettle'ı bulaşık makinesine koyarak hepsini şoka soktuğum bir gerçektir,Buna spor ayakkabıları da dahil...Özellikle Convers ayakkabılar bizde bulaşık yıkanır gibi yıkanır,bembeyaz olur ama çok çabuk eskir:))
Bir gün full süs giyindim,Converslerim ayağımda bahçede Birsen'in kızı ile karşılaştım...Çocuk nedense direkt ayakkabılarıma baktı...Kendimden çok eminim ya :
-Merhaba fıstık nasılsın? Diye laf attım..
Bana küçümser bir ifadeyle baktı ve dedi ki:
-Ben de de var bu ayakkabılardan,ama benimkiler "Beyaz" Arkasını dönüp yürüdü...
Öylece kalakaldım,,Yoooo,dedim şuncacık çocuk beni nasıl da mat etti...
Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere çocuk deyip geçmeyelim,bazı insanlar kötülükten beslenir...Iltifat mı eder,yoksa seni aşağılar mı tam anlayamazsın...
Genel olarak kendi ile barışık bir insan olmama rağmen gerçekten zaman zaman çok sıkıntı
yaşıyorum...

-Naber,nasılsın kötü gözüküyorsun?Bir şey mi oldu?
Zincirleme soru cümlesinde zaten karşındaki cevap vermese olur...Cevap sorunun içinde monolog şeklinde verildi...
-Selam,Ayy çok hoşsun bugün,kilo mu aldın yanakların dolmuş?
Gene aynı şey,yani hoşmuyum,kilo bana yakışmış mı? Yada hoş gözüktüğüm için karşındaki rahatsız da bismillah deyip gardı mı mı düşürüyor....
-Ayy o kadar çok yedim ki kilo almışım ,iki kilo fazlam var?
Biri beni cimciklesin,iki kilo tuvalete gitsen büyük küçük verirsin yani....Bunu mu takip edicez....
Tartı da mı yaşayalım? Peki bu karakterimizi etkiler mi?
Mesela normal kiloda birisi olsak daha mı çok sevenimiz olur ?Yada birisini şişman diye sevmeye bilirmiyiz? Gözlerimin kenarında kaz ayağı yoksa ,kazayağından müzdarip binlerce şanssız  kadın

bana ne yapmalı? Güzelliğimi görmemek için belki de bana selam bile vermemeleri uygun olur...Eve gidip ağlamamak için:)))
Küçük kızın ayakkabıları benden beyaz diye onunla görüşmemelimiyim....
İnsan kalifiye bir varlıktır....Yaşı ,boyu posu,dış görünümü ne olursa olsun ve hatta Conversleri benimkinden beyaz olsun ama kafasının içi dolu olsun...
Sohbete de sıkleti uyan gelsin canım:))

Zira ben ağır sıkletim,bilmem anlatabiliyormuyum.....
GAYE KURT













































HİÇ


Sakladım anılarımı kilitli bir sandığa,
En kuytu köşesine koydum karanlığın,
Hiç hatırlamak istemiyorum onları,
Kalsınlar en derininde karanlığın,
Korksunlar en az benim kadar,
Üzülsünler bana yaptıklarına,
Hatırlanmasınlar unutulsunlar,
Öyle derin uyusunlar ki,
Bir daha asla uyanmasınlar.....
GAYE KURT

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...