1 Aralık 2017 Cuma

SENİ SEVDİM




Ben sende neyi sevdim ,
Yanlışını yalanını,
Geç kalıp ağlayışını,
Hatanı tekrarlayışını,
Sigaranın dumanına gözünü kısarak bakıp,
Lanet edip hep bırakıp,
Tekrar tekrar yakışını,
Gece aşık gibi olup,
Gündüz hatırlamayışını,
Ben gidiyorum diyerek,
Pişmanlık ayrılışını,
Her arkanı döndüğünde,
Geri geleceğini bilerek,
Bilmiyormuş yapışını,
Dümenden sarılışını,
Sabrımı sınayışını,
Salya sümük ağlayışını,
Ağlamamış uyanışını,
Seviyorum sanışını,
Kendini tanımayışını,
Yanımda laf atışını,
Anlamadım sanışını,
İştahla atıştırışını,
Gönlümün tam ortasına keyifle yayılışını,
Soru sorup bir çırpıda,
Soruyla cevaplayışını,
Ben sende neyi sevdim,
Bilseydim de söylemezdim,
İşte bu denklemi seçtim,
Çözemedim öyle sevdim....
GAYEKURT
FOTOĞRAF: Gülser Taşdöven Keleş

DUA


Binlerce dua ettim hem kendime hem sana,
Bir tek mutluluk için yalvardım ben Tanrıma,
Şu kırık kalbimdeki eski sevdalar var ya,
Eline su dökemez sana duyduğum aşka,
Belli ki ismin yarım kalmış dudaklarımda,
Ne kadar feryat etsem sesim duyulmaz sana,
Dünüm yok yarınım geç yaşıyorum hep yasta,
Çaldığın yıllarımı artık geri ver bana,
Ne kederler atlattı şu ruhum bu dünyada,
Bin kere pişman olsam bir tövbe yetti bana,
Beklemek özlemekten çok gücüme gitti ama,
Belki hep aşığım ben sana duyduğum aşka...
GAYE KURT

ELVEDA


Elveda demeden gittiğin günden,
Bir sarı sayfa kaldı ucu yırtılmış,
Kalbimi gömüp de gittiğin yerden,
Geriye ne kaldı yemin bozulmuş,
Dön demem istemem geçmişi geri,
Senden sonra artık ruhum seferi,
Gülerim ağlarım bir serseri gibi,
Yazdım bin kere senin ismini,
Ağlamakla geçmez bu günler belki,
Yazdığın sözlerin yok ki sebebi,
Hoşçakal demişsin sonunda sanki,
Elveda denince dönülmez geri...
GAYE KURT

BU GÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM


Yaşımı sormayın unutacak kadar çok yürüdüm,
Sevdim belki sevilmediğim kadar yaratılan her şeyi,
Öfkemi örttüm kalbimde sesimde uyuttum,
Bu beden benim çalışkan hasta yasta,
Bu kalp benim bir saat zembereği gibi telaşta,
İki evlat sığdırdım hayata bir sürü de ihanet,
Çiğlik mi gönder be canım ruhuma ziyafet,
Şarkı söylüyorum artık ılık yaz akşamlarında,
Udum var akranım emsalim eşim,
Kimselerle paylaşamam o benim yârim,
Yoksulluğu unutalı çok oldu,
Ama ruhum her daim zengin,
Bana ne istersin diye sorsalar İNSAN derim,
Makasın kestiği bez,
İğnenin diktiği köz,
İyi bakan bir çift göz,
Yaldıza boyalı hayatım geçmişin karasına inat,
Sonu bilinmez bir geminin yolcusuyum,
Bilmek istemem çünkü sürprizi çok sever huyum .....
GAYE KURT

GEL BENİM CENNETİM OL


Senden uzaktayım şimdi,
Hayatım boş gönlüm sarhoş,
Sanma beni aramazsan,
Seni sevmekten bıkarım,
Gel benim cennetim ol,
Cehennemi ben yakarım,
Bir tatlı gülüşün için,
Ben sana ömür adarım,
Bir damla gözyaşın için,
Seni üzmekten korkarım,
Gel benim cennetim ol,
Cehennemi ben yakarım,
Savrulan yapraklar gibi,
Avareyim dolaşırım,
Ruhum sanki bir dilenci,
Aşkı kalbimde saklarım,
Gel benim cennetim ol,
Cehennemi ben yakarım...
GAYE KURT

DİZE GELMEZ O DAĞLA


Bir varmış bir yokmuş diye başlar masallar,
Yüzüm hep gülse bile inan kalbim çok ağlar,
Vazgeçtim artık senden sevmesen bile olur,
Gözüm ağlar gönlüm ağlar dize gelmez o dağlar,
Hayat bir güne sığmaz sevgiyle yaşanmalı,
Birikmiş anıları kalbinde taşımalı,
Zaman geçmiş olsa da dertlerle kederlerle,
Gözüm ağlar gönlüm ağlar dize gelmez o dağlar,
Artık vuslat vaktidir şu yaralı gönlüme,
Yılları ekledim ben geçmek bilmez ömrüme,
İnsan fani biliyorum can kiracı bedende,
Gözüm ağlar gönlüm ağlar dize gelmez o dağlar...
GAYE KURT

FIRTINA


Ağır ağır gelir yalnızlığın kokusu,
İçine çekmeye gör,
Çöreklenir en kuytu köşesine kalbinin,
Bir hatırayla belli eder yerini,
Zaman sana mı geç ona mı bilinmez,
Unuttum sanırsın,
Kandırır seni tatlı hayallerle,
Neşeni kıskanır,
Haris bir sevgili gibi bencilce,
Kendine ister sevgini,
Ağlatır ,
Yorar gücünü,
Kapı ardına atılmış kuru bir ayakkabı teki,
Belki eski bir şarkının hikayesi,
Altına saklandığın battaniyenin sıcaklığı gibi,
İstemezsin kendini,
Bir fırtına kopsun şimdi,
Gök bana ağlasın ,
Rüzgar bana essin ,
Eskisi gibi,
Kimbilir kaç kez daha yaprak dökecek bu sarmaşık,
Kimbilir kaç kez daha yeniden yaprak verecek,
Her yenilendiğinde birikecek anıları,
Kuru ıslak toprak kokusunda gün batımı,
Dizlerimi çektim göğsüme,
Artık aşığım bir kendime bir de fırtınanın sesine....
GAYE KURT

SIRADAN


Sırrımı söyledim sessiz bir güle,
Tomurcuk içinde saklasın diye,
Zamanı gelince çiçek açacak,
Kimsenin bilmediği yeni bir güne,
Sıradan değilim ruhum serseri,
Alışkın değilim gamsız yapamam,
Bir damla göz yaşı akıttım şimdi,
Can suyu olsun diye bülbüle,
Güzel kokusunu amber kıskansın ,
Yeşil yaprağından hayat damlasın ,
Yüreğini bir tek sevgili bilsin,
Dışarıdan gören sıradan sansın...
GAYE KURT

KAYBOLDUM




Kayboldu bulamadım eski duygularımı,
Kaybettim aramadım sensiz zamanlarımı,
Unutmak için çok geç hafızama kazındı,
Bir dilim söylemiyor artık senin adını,
Sarı hazan yaprağı şimdi kalmış elimde,
Sadece bir kaç hece sanki varmış kalbimde,
Yarın olacak diye uykuya teslim oldum,
Güneş doğacak olsa doğmaz benim günüme,
Bardağı taşırdı bak son gözyaşı damlası,
Çağladı ruhumda hep bu sevda fırtınası,
Vakit akşam olunca beni hüzün sarıyor,
Bir aşk bin defa gibi bu kalpte yaşanıyor...
GAYE KURT
Fotoğraf:Elif Abacı

DELİLİK İŞTE MESELA


Bez bebek gibi yumuşadım hayata,
Kemiksizim gittiği yere kadar,
Şimdi keskin köşelerim yok artık,
Sinirim bile yaşlandı,
Sert sözleri geçmişte bıraktım,
Delilik belki kimsesizliğim,
Aşağı mahalleye gitmem artık,
Bakkala borcum var,
Bir gün öderim belki geri dönüp,
Beni tanımaya çalışmasını zevkle izlemek için,
Gözlerini küçültüp dikkatlice baksın diye,
Yok neme lazım tanırda hatırlar,
Karısıyla saç saça baş başa yoluştuğumuzu,
Ya o Korhan,bıçkın delikanlı,
Kızıl saçlı adam mı olurmuş,
Gençlik işte ne öldüydüm aşkından,
Kanaryayı severim evvel ezel,
Sabah kuş sesi pek güzel olur,
Elinde çayla camdan bakarken,
Radyo da çalacak ama inceden,
Ayağını altına alıp oturacaksın cumbaya aylak aylak,
Masalardaki dantel örtüler,
Üzerinde su kaynayan soba,
Kestanesiz wallahi uyku tutmaz insanı,
Kapı arkasındaki gırgır,
Duvardaki makremenin çok hatırı var ömrümde,
Kapıya sürekli doğuran mestan kediyi özledim,
Ama yalnız bizimkine,
Kaç kedilik sevabımız var kim bilir?
Örümcek fırçaları vardı eskiden,
Yine olsa da senelerin örümcek ağını alsa hatıraların üzerinden,
Elimize bir bez alıp avize parlatır gibi parlatsak geleceğimizi,
Komşuluk yapsak,
Ben kendi elcazlarımla yaptığım güzel sözleri ikram etsem size,
Siz de eline sağlık yerine sıcacık baksanız içime içime,
Akşam sefaları açsa geçtiğimiz yollarda,
Kötü koksa da güzel diye koparsak gizliden,
Her şey gizliden olsa dedikodunun hakkını versek,
Perma yine moda olsa mesela,
Herkes yedikule marulu gibi gezse,
Adamlar hiç beğenmese korkudan güzel dese,
Bir iki meç attırsak kaderimize,
Açıldıkça rengi hayatın talihimiz artsa mesela,
Bigudi kaynatsak el tasında,
Çocukların okul zili duyulsa balkona çıkınca,
Yeniden eski olsa her şey,
Çamaşır suyu olmadan yaşamamış sayılsak,
Arap sabunu sürsek sıkıntılara kayıp gitse elimizden,
Köpük köpük,
Yeniden çok sevilsek mesela delilik işte,
Olmaz ya,
Sevsek ama söyleyemesek,
Bez bebek gibi yumuşadım hayata,
Canlı ama yorgun kemiksiz ama kırılgan,
Bir o kadar borcum var tüm hatıralarıma....


GAYE KURT

GURBET KERVANI


Ağır ağır usulca gel şu gönlüme neşe olsun,
Bir çift güzel sözün ile hasta gönlüm şifa bulsun,
Yağmur yağsa sağnak gibi şu sevdamın üzerine,
O bir damla deli yağmur gurbet kervanına yol olsun,
Uzaktayım şimdi belki sana kalbimi bıraktım,
Benimmiş gibi bak ona içinde seni yaşattım,
Şimdi yaşasam ne olur yaşamasam da fark etmez,
Gurbet kervanıyla yolum artık bir daha kesişmez,
Ağla şimdi kaderine bana neler etti diye,
Alın yazısıymış işte bu acılar bir hediye,
Ömür gelip geçiyor dudağımda ismin saklı,
Gurbet kervanında şimdi bir tek benim adım yasaklı...
GAYE KURT

AŞK NEYMİŞ


Aşk dediğin şey nedir?
Göze inen bir perde,
Aşık olunca insan,
Hayat ona toz pembe,
Aşk hayatımın tadı varlığımın anlamı,
Seni sevdiğim zaman işte bu kalp anladı,
Yokluğun hırçın rüzgar,
Dayanması zor ama,
Kalbimi ısıtacak anılarım var hala,
Aşk hayatımın tadı varlığımın anlamı,
Seni sevdiğim zaman işte bu kalp anladı,
Yorgunum hayat sana,
Uyut beni ne olur,
Gelirsen buradayım bir kırıntı var hala....
GAYE KURT

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...