40 KAPTANIN SEYİR DEFTERİ

Birkaç gündür oğlumla birlikte Zümrüt evler parkını mesken tuttuk...Allah razı olsun evlerin aralarına böyle parklar yapanlardan ve seneler evvel ağaç dikenlerden...Ağacın gölgesini hiç bir şey tutamaz....Ohhh pek serin,keyfim yerinde...Garsona muhakkak ismi ile hitap etmek lazım,herkes onu tanıyor...
Fazla samimi olmadığım için ben kendilerine, Fikret Bey bir çay lütfen diye seslendim..İşte tam o sırada ayak bileğimde bir acı hissettim.Yılan soktu sandım meğerse kara sinekmiş..Dişleri olduğuna bahse girebilirim...
Bana kendilerince hoşgeldin dediler....
Çayımız geldi,oğlum oynuyor ama arada gelip anne arkadaş yok diyor..Yani gene rahat değilim o arkadaş bulmadan...Neyse bir kadınla oğlunu gözümüze kestirdik,yanlarına gidip;
 ''- Merhaba biz Ömer ile Gaye acaba çocuklar birlikte oynayabilir mi?''
''- Aaa,tabii ,oynayabilirler.''
''-Siz de arzu ederseniz benim yanıma buyurun,çay içeriz..''
''-Olur,teşekkürler birazdan gelirim...''
Ben masama geçtim,az sonra kadıncağız geldi...İsmini söyleyemiyorum,yerin kulağı var..
Çay söyledik,dereden tepeden bir sohbet başlatırım diye umutluyum...Ama nafile,elinden cep telefonu düşmüyor ve devamlı mesaj çekiyor...
Deliliğin sınırındayım,en sinir olduğum şey aynı masada otur,konuşma ama mesaj çek...
Önce ben buranın yabancısıyım,çay mesaj çekerek mi isteniyor, benim için de çay söyleseniz diye girdim konuya..
Şöyle bayat bir gülümseme yayıldı ağzından yanaklarına...
Bu demek ki konu epey ciddi,ama bana çaktırmak istemiyor...Normal bana ne zaten...
Az sonra o mesaj çekilen telefon çaldı ve bu kadıncağız da açtı...Belli ki söyleyeceklerini mesaj olarak yazmaktan hoşlanmayan dobra biri...
Bir küfür,bir kafir bizimki cevap bile veremedi...Deminden beri cepten giydiriyordu adama,karşı tarafında sabrı taştı...Kadın ağlamaya başladı..Mendil verdik,su söyledik,iki sigarayı üst üste içti.Kocasının dostu varmış,o da mesajla kadına vermiş veriştirmiş,adamda buna vermiş veriştirmiş...Üzülme bile diyemedim,5 dakika sonra apar topar kalktılar...
Allahım başladığım yerdeyim...
Parktayım,oğlumun arkadaşı yok benim de hamle yapmak için cesaretim...
Şah Mat...

Atak günler
GAYE KURT

HÜZÜN.....

Kara bir gecenin sabahında tanıştım aydınlıkla,
Bin parçaya bölünmüştü hislerim,
Ayrı ayrı düşündüm her şeyi aynı zamanda,
İçimin acısına şahitti hüzün...
Gözlerim donuktu düşüncelerden,
Aydınlıkta karanlığı yaşadım,
Elimde hiç bir şey kalmasa bile,
Ben asla hüzüne teslim olmadım..

GAYE KURT..