10 Ocak 2017 Salı

KADİFEKÖŞK BÖLÜM 1


1/1 OTOBÜSÜN İÇİ SABAHA KARŞI

ALİ OSMAN,SEVİM,ZEYNEP,AHMET ...İLKER AİLESİ

Yüzüne gelen gün ışığıyla uyandı Ali Osman.Yavaşça kırpıştırarak açtı gözlerini..Sevim ve çocuklar hala uyuyorlardı.Hiç hatırlayamadığı hep anlatılan bir yere,doğduğu eve ailesiyle birlikte yola çıkmıştı..
Bir kez çarşıda görmüştüm teyzemi, sanırım ,Halam kolumdan çeke çeke götürdü.Ne kadar üzülmüş hiç anlam verememiştim.Genç kadının tekerlekli sandalyedeki görüntüsü uzun süre aklımdan çıkmamıştı,diye içinden geçirdi.Tedirgindi.Bu yolculuk onun için çok önemliydi..
Daha sonraları hep onunla ilgili kötü hikayeler dinlemişti,uğursuzlukları,zenginlikleri,kötülükleri hemen her yemek masasında anlatılır olmuştu.Adeta onlardan konuşmadan bir yudum yenmezdi evlerinde..Baskı sebebiyle şartlanıp sonraları da Teyzesinin hiç bir çağrısına cevap vermedi.Defalarca haber gönderip çok özlediğini görmek istediğini söylese de,genç  kadından gelen her teklifi reddetti..
Artık yetişkin aile sahibi bir adam olmuştu..Halasının zoru ile çok da sevmediği bir kadınla evlenmişti.
Güzel bir kadındı Sevim.Ama elinden gelse Ali Osman'ın kaç defa nefes alacağını bile kontrol edebilirdi..Kaçta geldi,kaçta gitti adeta çetele tutardı.Eve gelişi biraz gecikse türlü bahanelere iş yerini arar,olur olmaz zamanlarda uğrardı..Çok sıkılıyordu ama bu kontrol manyaklığının çok büyük bir kısmının Halasının isteği olduğundan emindi.Sanki küçücük kasabada ne yapabilirdi ki...
Halasına ait manifatura dükkanında çalışıyordu.Küçük bir kasaba küçük bir esnaf ve büyük hayaller..

Otobüs otogara yaklaşmak üzereydi..Gözü bir ara Sevim'e takıldı.Eteği biçimsiz bir şekilde sıyrılmış,ağzını şapırdatarak garip kelimeler mırıldanıyordu..
Uykusunda bile konuşuyor,diye içinden geçirdi Ali Osman..Geveze kadın..
Hafifçe omuzundan dürterek uyandırdı karısını..
-Otogara geldik,toparlan hadi..Eteğin falan açılmış..
Garip bir şekilde ilk defa gördüğü birisine bakar gibi baktı Sevim.
_Tamam da ne dürttün şimdi..Daha gelmemişiz ki..Sanki Topkapı Sarayına geldik.Allah Allah..
Kadın tavırlı bir şekilde önce oğlanı uyandırdı..
_Kalk oğlum,saraya geldik..Hadi..Sende uyan kız diye Zeynep'e de bağırdı..
Zeynep gözünü açtığında bir sürü otobüsün,arabaların olduğu,insanların ellerinde valizlerle yürüdüğü,kucaklaşıp ağladığı el salladığı kalabalık bir manzaraya tanık oldu..Çok etkilenmişti,şaşırmıştı.Daha önce böyle bir kalabalığı hiç görmemişti..
Heyecan içinde sağa sola bakındı.
_Baba bak..Simitçi,ne olur alalım..
_Hadi kızım toparlan,inelim alırız.
Sevim küçük oğlanı elinden tuttu,Kızı da itekleyerek, öne geçmesini işaret etti..
Otobüsten indiler,Ali Osman onlara birbirlerinden ayrılmamalarını tembihledi.Simitçiye doğru yürümeye başlamışlardı ki birden Zeynep'in yanlarında olamadığını fark ettiler.
_Hah işte,bak kayboldu.Ben sana dedim alma şunu bırak Halasıyla kalsın.Şimdi ne olacak,nerede bu kız . Allahım..
_Dur Sevim,sus biraz da düşüneyim. Çenenden eskiyeceksin..Bir şey mi unuttunuz otobüste..Tabii ya bebeği.
Koşarak otobüse dönen Ali Osman,küçük kızı kapısında beklerken buldu.
-Kızım ben sana ne dedim,yanımdan ayrılma,çok korkuttun beni..
_Şeker arabada kaldı baba,korkar o bensiz..
_Hadi yürü kızım geç kalıyoruz,diyerek kızını elinden tuttu.
Sevim ve Ahmet endişeli bir şekilde kaldırımda beklemekte çevreye bakınıyorlardı..Ali Osman'ı görünce sevinçle el salladılar..Ali Osman eliyle sus işareti yaptı.
_Şeker otobüste kalmış,çok ağlamış..Aldık geldik, hadi yürüyün deyip valizi sürüklemeye başladı..
Sevim sinirle konuşa konuşa yürürken,
_Bebeği kalmış,lanet olasıca bez bebek..Canlı sanki..Diye söylendi...
O sırada telefonu çalan Ali Osman telaşla açıp,sonra elini kaldırıp buradayız gibi karşıdaki yaşlı adama eli ile işaret etti..Hızlıca adama doğru hep birlikte yürüdüler..
Yüzünde yılların izlerini taşıyan bu yaşlı adam,gülümseyerek başından şapkasını çıkarıp elinde mahcup bir ifadeyle kıvırdıktan sonra,
_Hoş geldiniz Beyim..Sefalar getirdiniz deyip Ali Osman'ın tokalaşmak için uzattığı elini öpmek üzere eğildi.
_Rica ederim,diyerek adamın elini öpmesine fırsat vermeden tokalaşan Ali Osman,
_Mesih Efendi,nasılsın? Hoş bulduk,diyerek yaşlı adamın sırtını sıvazladı..
_Beyim,alayım valizlerinizi..Hoş geldiniz Hanımım..
Bu iltifat Sevim'in gururunu çok okşamıştır..Arsızca paltosunun yakasını sanki kürk manto gibi çekeler..Bu lüzumsuz ifade ile adama doğru dönerek der ki,
_Valizler burada,alabilirsiniz..Yaşlı adam biraz şaşkın hemen valizlere doğru eğildi..
Ali Osman onun bu tavrından çok ama çok rahatsız olduğunu,kaş göz ederek ifade etmeye çalışsa da Sevim pek oralı olmadı.
Beraberce arabaya yürüdüler.Yaşlı adam valizleri arabaya yerleştirdikten sonra koşarak Sevim'in kapısını açtı.Kadın,oğlanla birlikte arka koltuğa seğirterek kuruldu...Durumdan ve gördükleri ilgiden çok memnundu..Zeynep olanı biteni tam anlayamadığı için babasının arkasına saklanmış,arada göz ucu ile bu yaşlı adamı seyretmekteydi...
_Hadi kızım,dedi babası..Sen de annenin yanına otur..
O sırada küçük kızı fark eden Mesih Efendi şaşkınlığını gizleyemedi.Ağzı kurumuş ve şaşkın bir şekilde bir süre küçük kıza baktı.Sadece ağzından mırıltı şeklinde Allahım,olamaz kelimeleri döküldü....
_Bir şey mi oldu?Mesih Efendi,hayırdır..Diye sordu Ali Osman..
_Yok Beyim yok...Bir an..Neyse..Siz rahatınıza bakın az sonra çiftlikte oluruz...

Mekece'ye doğru yola çıktılar.Teyzesi çok büyük bir çiftlik sahibiydi.Köylüler tarlalarını ekip biçip ona icar ödüyorlardı.Hep bu varlık hikayelerini dinlemişti hayatı boyunca,merak etmiyor değildi,nasıl bir yer nasıl insanlar acaba diye geçirdi içinden.Derin bir nefes aldı..Mesih efendi yıllardır teyzesinin yanında adeta sağ kolu gibi,çok sevdiği ve saydığı bir adamdı...
Doğduğu evden uzak kaldığı bu zaman boyunca yaşlı adam Ali Osman'a teyzesinden haberler getirmiş,barıştırmak ve görüştürmek için çok uğraşmış bir kişidir..Her seferinde yalvar yakar ricada bulunsa,''Beni eli boş gönderme Beyim''dese de boynu bükük çiftliğe dönmek zorunda kalmıştır..
Bu sefer bu müjdeyi arabasıyla eve götürmenin keyfi ile daha da bir vakur kurulur direksiyona yaşlı adam..
_1992 Mercedes ha,Mesih efendi..Memnun musunuz bari..?Diye gülümsedi genç adam..Epey de hızlı vallahi,iki dakikaya kalmaz çiftlikte oluruz..
Mesih efendi bu alaycı tavra hafif bir gülümseme ile cevap verdi..
_Uçak bu beyim,az kullanıldığı için gıcır..Sıfır arabaya değişmem ben..
Sevim konuya karışır hemen;
_Ne zaman varırız,yol beni çok yordu da bir an evvel dinlenmek istiyorum..
Adam başını çevirip karısına ters ters bakar..Sabahtan akşama kadar silip süpürdüğü,köle gibi çalıştığı günleri ne çabuk unuttu, diye geçirir içinden..Halam canını çıkarıyordu,şimdi 2 saatlik otobüs yolculuğunda hırpalanıyor diye düşünür..

Araba çiftliğin yoluna girdiğinde,Talar telaşla içeri doğru bağırır..
-Geldiler Hanımcığım,geldiler..Ah ki ne mutlu gündüüüür bizim için..Çok sevinirim hanımcığım çook..En sonunda..
_Perizat yeğenini seneler sonra görecek olmanın heyecanı ile sorar;
_Nasıl gözüküyorum,saçım falan..Eteğim ütüsüz mü? Ver şu aynayı bakiyim kendime..Çay hazır değil mi?
Hizmetçi kadın aniden lafını keser;
_Ah kuzum Hanımcığım,çok güzelsiniz siz,tıpkı bir prenses..Çok beğenecek sizi merak etmeyiniz..
O sırada kapının zili çalar,kadın koşarak bir çırpıda kapıya ulaşır..
Lüzumsuz bir şirinlik takınarak,kapıyı açar..
Mesih efendi,şimdiye kadar görmediği garip bir ifade ve kabarık saçlar ile karşılaşınca gülümsemekten kendini alamaz..Kadının kulağına eğilip,hafifçe;
_Ne o yedikule marulu mu olmaya karar verdin..O saç da nesi...?diye takılır..
Kadın usulca ''mendebur'' işine bak diyerek süzülerek misafirlerin yanına doğru gelir..
_Hoş geldiniz,hoş geldiniz deyip, Sevim ve Ali Osman'ı selamladıktan sonra,Ahmet'in yanına gelip,küçük oğlanın yanağına bir öpücük kondurur..
_Ah ne tatlı bir şeysin sen,acıktın mı?Çok güzel mamalar yaptım sana ,hadi buyurun yorulmuşsunuzdur,diyerek hepsini içeriye buyur eder..
Bu karşılama sırasında kimse Zeynep'in yokluğunu fark etmez..Kapıdan içeri doğru ilerlerken arabaya doğru göz atan Mesih efendi küçük kızın arabanın arka koltuğunda hala oturduğunu fark eder ve hemen  arabaya doğru koşup,
_Küçük hanımım,kapınızı açmadım ondan...Buyurunuz deyip elini uzatır..
Bir çırpıda arabadan bebeği elinde atlayan kız koşarak içeri girip babasının arkasına saklanır..
Hizmetçi küçük kızı görür görmez,boynundaki haçı iki eliyle avuçlayıp,mırıldanarak ıstavroz çıkarır..
Sanki bir hayalet görmüş gibi olmuş bu da artık küçük kızı da korkutmaya başlamıştır..
Sevim kocasına bakarak ne oluyor gibi göz kırpar..Adam yok bir şey anlamında başını sallar ve salona doğru ilerlerler..
Evin salonu oldukça zevkli döşenmiş, eski eşyalar olduğu gibi muhafaza edilmiş,geniş bir bahçeye açılan oldukça aydınlık bir yerdi.Tavandan sarkan büyük kristal iri taşlı avize neredeyse tüm salonu aydınlatacak kadar ışık veriyordu..Koyu renk kaplanmış bordo kadife koltuklar,uzun yemek masasının ortasında kocaman gümüş bir gondol,yerde ise antika İran halıları vardı.Pırıl pırıl yer döşemesi evi çok ama çok şık gösteriyordu..Açık renk boyanmış duvarlara atlas perdeler eşlik ediyordu..Varaklı kapı kolları,perde püskülleri vardı ve iğne oyları ile süslü minik yastıklar koltukların üzerine özenle yerleştirilmişti..Bütün bu ihtişam,geldikleri yer düşünülecek olursa gerçekten dudak uçuklatacak cinstendi..Duvarda kalın çerçeveli yağlı boya tablolarda anlam veremedikleri resimlere dikkatlice baktılar..Muhtelif yerlere koyulmuş minik porselen biblolar,bahçe kapısına giderken sol tarafa konulmuş el oyması büyük bir gümüşlük..Dikkat çekecek kadar şıktı..
Sevim salona girdiğinde kendini aptal aptal bakmaktan alıkoyamadı..Zengin demişlerdi ama,bu ev yani onun düşündüğünden çok farklıydı..Duvardaki tablolara,biblolara bakarken ayağı gül ağacından
zigon sehpaya takıldı neredeyse düşüyordu..Vay be diye geçirdi içinden.Ali Osman'ın o sevmedikleri teyzesi..Arkasından onca laf ettikleri kadın..Bir başına bu koca evde,kimsesiz şu salak yaşlı adamla,şımarık hizmetçi kadınla birlikte yalnız yaşıyordu..Ne yapıp edip kocasını burada temelli kalmaya ikna etmeliydi..Ne de olsa başka kimsesi yoktu kadının...
Hizmetçiye göz ucuyla çekil işareti yapıp büyük tekli koltuklardan birine oturdu..Acemice bacak bacak üstüne atmayı denedi ..Hala geldiğinde kendinden emin görünmek istiyordu,içinden doğru yerdeyim ve bundan sonra burada kalacağım diye geçirdi..
Kocası da aynı şekilde biraz şaşkın göz ucuyla evi inceliyordu..Bahçeye açılan kapının yanında büyük bir saksıda devasa benjamin adeta ağaç gibi duruyordu..Şöminenin üzerinde küçük gümüş çerçevelerde bazı resimler vardı fakat dikkat çekmek istemediği için yaklaşmadı.Zaten kız bir an olsun babasının elini bırakmıyordu..Bu durumdan çok sıkılsa da küçük kızının çekingen olduğunu bilen Ali Osman kızı da alıp üçlü koltuğun köşesine oturdu...
Bu şaşkınlıktan ilk kurtulan Sevim oldu..Kapının köşesinde onları izleyen hizmetçiye dönerek,
_Teyzemizi bu gün göreceğiz değil mi?Tanışmak için sabırsızlanıyorum..Uzun zaman oldu..
Ali Osman ters ters baktı..Uzun zaman olmuş,sanki daha önce gördü de..Bu kadın yani sinir edecek beni,diye düşündü..
_Tabii dedi,Talar hemen getireceğim..
Koşarak çıktı  odadan,Mesih efendi de izin istedi..Başıyla selam vererek hizmetçinin ardından salondan ayrıldı..
_Yani Sevim,konuşmazsan çatlarsın..O kadar yoldan geleceğiz teyzemi görmeden döneceğiz,senin aklın kesiyor mu?
Kadın hemen konuyu değiştirdi..
_Ben onu bunu bilmem,kal derlerse ben burada kalırım haberin olsun..Hayatımı halanın hizmetinde geçiremem ben,ondan ödü kopuyormuş demek ki biz teyzenle konuşuruz barışırız diye..Düşünsene sen tek akrabası olarak buradasın..O izbe manifatura dükkanından bıkmadın mı?
Kahve köşelerinde yaşamaktan..Halı sil,çarşıya git,kilim silkele,cam sil...Yemek yap...Ömrüm tükendi vallahi ne uğruna..Hiç..
Genç adam biraz düşünür..Aslında haklı diye içinden geçirir..Ama bunca yıl halası öyle kötü şeyler anlatmıştır ki,birden bire farklı nasıl düşünebilir teyzesi ile ilgili..Aslında son derece tedirgindir..
Bunca yıl sonra sadece ve sadece 8 yaşında gördüğü bir kadının yanına tüm ailesini toplayıp üstelik halasının kalbini kırma bahasına gelmişti bu çiftliğe.Bu şaşa onun da gözünü kamaştırmıştı.Burada yaşamak diye düşündü,yeni bir hayat..Neden olmasın diye içinden geçirdi..Derin bir nefes aldı,sigara paketine uzandı..Sonra bu fikirden vazgeçti..
Küçük oğlan annesine doğru yanaşıp;
_Anne acıktım ben,deyince her ikisi de bu düşüncelerden sıyrıldılar..
Genç kadın oğluna sarılarak,başından öptü...
_Merak etme oğlum birazdan yeriz..Bu evde aç kalacak değiliz ya dedi..
Ali Osman her zamanki Sevim işte diye düşündü..Gözü bir ara Zeynep'e iliştiğinde küçük kızın ayakta sehpanın üzerinde duran aynaya dalıp gittiğini fark etti.Hemen koşup aynayı ters çevirdi ve küçük kızı yanına oturttu..Eyvah burada da olursa diye geçirdi içinden.Halam da yok nasıl yaparız.Bir tek o anlar Zeynep'in dilinden,diye endişelendi..
Bu bekleyiş uzun süreceğe benzer dedi kendi kendine...Biraz temiz hava almak için salonun bahçeye açılan kapısına doğru yürüdü..Küçük kız hemen koşup babasının elini tuttu..Belli belirsiz bir şarkı mırıldanıyordu..Babası ona doğru baktı ve şefkatle sarıldı.
_Gel bakalım biraz camdan dışarı bakalım neler var dedi..
Küçük kız sarı uzun saçlarını savurarak babasından önce kapıya doğru koştu..
_Bizi çok beklemişler baba,artık buradayız ama değil mi?Halam bizi çok özler..Okulum ne olacak öğretmenim,arkadaşlarım özlerim onları ben..Arada  gideriz değil mi?
Adam anlamsızca kıza baktı,yine neler düşünüyor dedi kendi kendine...Şaçlarını okşadı.
_Merak etme sen,diyebildi..

Çünkü kendisi de hayat ona ne getirecek şu an kestiremiyordu.Tek bildiği ve derinden hissettiği şey,doğru yerde olduğuydu..
Doğduğu evde....




























































  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...