Bir süredir Eczanemin açılış işlemleri ile uğraştığım için evrakların arasında boğuldum.Yazılarımı yazamadım.Fakat bu gün özellikle bunca şehit haberi üzerine yazmak istedim..
Bu entrika bitmeyecek.Analar erkek evlat doğurup askere gönderecek birleri de cesetlerinin üzerine basacak,basamak yapıp daha yükseğe tırmanacak.Misal kendine kocaman bir saray yapıp masal prensi gibi oturacak.Yumuşak koltuk mabadına o kadar iyi gelecek ki yerinden kalkmak istemeyecek.Israrla aynı yerde kalmak için hile hurda peşine düşecek..
Ben diyorum ki bu her dönem yapılan bir bezdirme taktiğidir.Tarihte ne zaman stratejik bir rol oynanacak zaman diliminde olsak arkası silahlı çatışma ve şehit haberleri ile tamamlanır.Yani bakınız bu şu demektir;siz hala oyalanıyorsunuz bir an evvel bizim istediğimizi yapın yoksaaaaa işte böyle olur....
Sonra birkaç uyuntu devlet büyüğü bu saldırıları kınar,PKK'yı kınar...Bizler lanetler yağdırırız...Cenazede süper ilaçlanmış şehit yakınları ile röportajlar yapılır.Zaten hemen yanı başında konuşlanmış devlet erkanı olması sebebiyle kimse ağzından salyalar salarak bela okuyamaz.
Canı yanmış ana baba veyahut aile kendinde değilse iyi konuşabilecek bir akraba klişe lafı söylemek üzere seçilir. '' Bin evladım olsa vatan için feda olsun'' dedirtilir. ama işin aslı kesinlikle öyle değildir.
Her kaybettiğimiz vatan evladı ile biz :
Bir ananın hayatını,
Bir babanın umutlarını,
Bir şehidin doğmamış evlatlarını,eşini yakın dostlarını kaybediyoruz...
Çoluğu çocuğu olanları ölmeden zaten mezara koyuyoruz..Yaşamalarına müsaade etmiyoruz...
Geçen gün bir arkadaşım bana Bodrum'da Fi....e isimli bir barda olan olaydan bahsetti..
Sonradan görme üç beş züppe ''30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'' kutlaması yapıyormuş ellerinde Türk bayrakları ile hesapta..
İçip sıçıp bazıları donla denize girmişler.Zafer onların ya....Tekrar bara geldiklerinde malumunuz ,su görmüş bir dondan edep yeri frikiği vermişler.Bir bayan ,erkek arkadaşlarından birinin önüne Türk bayrağını tutmuş ki arkadaşı mahcup olmasın diye...
Garsonlar servisi kesmiş.Masadan kibarca barı terk etmesini istemişler..Bu bayrak içi biz çok kan döktük çok şehidimiz var demişler..Fakat BODRUM'A sık giden evi olan herkes bilir ki genelde garsonluk hizmetlerinde Kürt kökenli Türk vatandaşları çalışır..Bu kısım bence çok YORUMSUZ. İnsanlar Allah tarafından çok utanmış.Daha sonra gelip özür bile dilemişler.Bizi yanlış anladınız diye...Bir minibüs adam inmiş barın yakınına olaylar oldukça tırmanmış.
Bayrak ruhu olmayan bir milletiz.Vakti zamanında bayraklı balon tekmelediği için mahkemelik olan HÜLYA AVŞAR'ı neredeyse haklı çıkaracaktık..
NEDEN BİZ EVLATLARIMIZI KORUYAMIYORUZ.NEYİMİZ EKSİK...KENDİLERİNİ SARAYLARA HAPSEDEN CENABETLER NEDEN AYNI İHTİMAMI ASKERLERİMİZE GÖSTERMİYOR NEDEN?
Rahmetli kardeşim askerliğini Manisa Kırkağaç Jandarma Komando 13.Jandarma Komanda Er Eğ.Alay Komutanlığı'nda yaptı..Acemi birlikte iken o kadar çok gidip geldik ki bana asker arkadaşlarından kısmet bile çıkmıştı :)) Daha sonraları tüm bu arkadaşlarının birer ikişer şehit olması ve cenazelerinin birliklerine getirilmesi kendisini çok ağır depresyona soktu..Asker sonrası da kendini hiç toparlayamadı..Rahmetli olma sebebi askerlik değil.Ama emin olun şehit olmuş olsaydı ben kesinlikle hakkımı bu devlete helal etmezdim.Sorardım sık sık hani neden şehit oldu diye...Acım da asla bitmezdi şimdiki gibi...
Her yiğidin yapacağı iş değildir askerlik..Bunu bildikleri için zaman zaman BEDELLİ ASKERLİK çıkarırlar...Durumu müsait olan gitmesin diye...Ya bu giden ölen insanların suçu nedir.Paralarının olmaması veya para bulamaması,kredi çekememesi,tarihlerin uymaması,yaşlarının geçmiş olması...
Haa buları gönderelim, öbürlerini pamuğa saralım.Gitmeyenler hayatına devam etsin,diğerleri ölsün..
Bir insan böyle bir piyango denk geldi ise hayatına kullanmalı elbet.Ama askere gitmiş kadar da yiğit olmalı..Her bedellinin farklı farklı bedeli vardır hayatta....Bunu asla unutmamalı eğer insansa...
Bin ah da etseniz iyilik denizde yüzer canım...Gideceği yeri çok iyi bilir Allah yolunu çizmiştir...
Bu bayrak da vatanda bizim..Lütfen öyle davranalım...
GAYE KURT
