Bir atalet anında,bazı eksikleri tamamlamak için IKEA' ya gittik...Mahşeri bir kalabalık,iğne atsan yere düşmez dedikleri türden bir ambians...Ne büyük bir hata ama geldik ne yapalım..Hesaplarıma göre herkes okul alışverişinde olacaktı ve burası boş olacaktı.Kendimi şiddetle kandırmışım..
Arabamıza zor zahmet bir park yeri bulduk.Gerçekten çok ama çok sıkılıyorum bu tarz kalabalık yerlerden...Yiyecek birşeyler almak için kuyruğa girdik.Kat kat tepsilerin taşındığı özel tekerlekli arabalar yapmışlar...Daha çok yiyelim diye.Tüketelim,tüketelim,yiyelim içelim ve sonra belediyenin park ve bahçelere yaptığı komik spor aletleriyle zayıflamaya çalışalım diye.Spor yaptıktan sonra da koca bir paket ayçekirdeğini yerlere tüküre tüküre yiyelim...
Neyse tepsimiz elimizde komün masalardan birine oturduk.Zaten sandalyeler bile kapalı gişe oynuyor,sen yerinden poponu kaldırdığın an altında bir el beliriyor,kalkıyormusunuz diye ondan sonra soruluyor.Ya kalkmıyacaksam,belki sadece havalandırıyorum mabadımı...
Yanıma bir kadın ve kızı geldi oturdu.Onlardan önce kalkan kişiler klasik Türk adeti masayı leş gibi bırakıp tabaklarını dahi kaldırmamışlar.Kadın eline aldığı peçetelerle ,sanki pis iğrenç birşeyleri temizliyormuş gibi muşmula bir yüz ifadesi ile,olan gelen yemek artığını benim önüme doğru itekledi.Tamam da ben yemek yiyiyorum.
"Pardon,dedim.Neden bu yemek artıklarını benim önüme doğru topladınız?
"İşte böyle hep pis bırakıyorlar,sonra da bizler topluyoruz..."
"Siz burada mı çalışıyorsunuz?"
"Hayır,tabiki değil..."
Konuyu fazla uzatmadım,zaten bozulduğumu anladı ve kızıyla konuşmaya başladı...
Yemeğimiz bittikten sonra tam kalkmaya hazırlandım ki,bana dönüp " kalkıyorsunuz galiba,dedi"
Bende " yoo size öyle gelmiş,tepsimi bırakıp daha sonra uzun uzun kahve içeçeğim dedim"
Gene arkasını döndü,kızıyla konuşmaya devam etti..
Fakat kalkarken masanın üzerinde önüme doğru iteklediği tüm "KÖTBULLAR" artıklarını kalktığım sandalyenin üzerine bıraktım.....Hediyem olsun....
KÖTBULLAR demişken,biz ki memleketimizin dörtbir yanında nefis mi nefis köfteleri ile ün salmış bir millet iken,ne sebeple elin balıkçı Norveç'lisinin yaptığı bu köfteleri kiloya alıp alıp evimizde yeriz...Ikea'nın başarısı takdire şayan,bizim salaklığımıza da şapka çıkarılır....
Bin çiğ köfte adına....
GAYE KURT
Arabamıza zor zahmet bir park yeri bulduk.Gerçekten çok ama çok sıkılıyorum bu tarz kalabalık yerlerden...Yiyecek birşeyler almak için kuyruğa girdik.Kat kat tepsilerin taşındığı özel tekerlekli arabalar yapmışlar...Daha çok yiyelim diye.Tüketelim,tüketelim,yiyelim içelim ve sonra belediyenin park ve bahçelere yaptığı komik spor aletleriyle zayıflamaya çalışalım diye.Spor yaptıktan sonra da koca bir paket ayçekirdeğini yerlere tüküre tüküre yiyelim...
Neyse tepsimiz elimizde komün masalardan birine oturduk.Zaten sandalyeler bile kapalı gişe oynuyor,sen yerinden poponu kaldırdığın an altında bir el beliriyor,kalkıyormusunuz diye ondan sonra soruluyor.Ya kalkmıyacaksam,belki sadece havalandırıyorum mabadımı...
Yanıma bir kadın ve kızı geldi oturdu.Onlardan önce kalkan kişiler klasik Türk adeti masayı leş gibi bırakıp tabaklarını dahi kaldırmamışlar.Kadın eline aldığı peçetelerle ,sanki pis iğrenç birşeyleri temizliyormuş gibi muşmula bir yüz ifadesi ile,olan gelen yemek artığını benim önüme doğru itekledi.Tamam da ben yemek yiyiyorum.
"Pardon,dedim.Neden bu yemek artıklarını benim önüme doğru topladınız?
"İşte böyle hep pis bırakıyorlar,sonra da bizler topluyoruz..."
"Siz burada mı çalışıyorsunuz?"
"Hayır,tabiki değil..."
Konuyu fazla uzatmadım,zaten bozulduğumu anladı ve kızıyla konuşmaya başladı...
Yemeğimiz bittikten sonra tam kalkmaya hazırlandım ki,bana dönüp " kalkıyorsunuz galiba,dedi"
Bende " yoo size öyle gelmiş,tepsimi bırakıp daha sonra uzun uzun kahve içeçeğim dedim"
Gene arkasını döndü,kızıyla konuşmaya devam etti..
Fakat kalkarken masanın üzerinde önüme doğru iteklediği tüm "KÖTBULLAR" artıklarını kalktığım sandalyenin üzerine bıraktım.....Hediyem olsun....
KÖTBULLAR demişken,biz ki memleketimizin dörtbir yanında nefis mi nefis köfteleri ile ün salmış bir millet iken,ne sebeple elin balıkçı Norveç'lisinin yaptığı bu köfteleri kiloya alıp alıp evimizde yeriz...Ikea'nın başarısı takdire şayan,bizim salaklığımıza da şapka çıkarılır....
Bin çiğ köfte adına....
GAYE KURT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder