KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 62

Yine yeni bir gün ve ben yine eski bir devlet dairesine gittim...Adliye sarayı..O kadar suçtan uzak ehli namus bir milletin adalet konusunda sarayı olması takdire şayan...Avukatım ve yardımcısı her ikisinin de adı Taner...Ve ben yola koyulduk...İki tane kocaman adam kendi arabalarını kullanmayıp benim arabam ile adliyeye gidiyor...Giderken bozuk gittim zaten çünkü sinir oldum...Avukat biraz da yaşlı..Nasıl hekim seçme hakkı var insanların benim de var ve avukat seçme hakkı ile değiştirdim..Bu konu için bu avukat ile çalışmaya karar verdim.
Arabada benim yaşlı avukat bir atalet uykusuna daldı..Müziğin sesini açtım,olmadı...Uyuyunca sol eli ikide bir vites topuzuna düşüyor kolumu bile hareket ettiremez hale geldim..Kendi kendime dedim ki;Gaye bu gün işin hiç kolay olmayacak...Duruşmada da uyursa bittim ben..
Bu arada benim kimliğime taktı..
-Yanınızda değil mi Gaye Hanım?
-Evet yanımda,merak etmeyin..
-Ben merak etmiyorum da yoksa yanınızda işlem yapılmaz..
-Hayır,endişelenmeyin yanımda..
-Yok endişelenmiyorum da önemli o yüzden söyledim..
Bu böyle sürüp gidecek sandım,Allah'tan uykuya daldı..Tabi ki sol el yine vites topuzunda..Vites atamıyorum...Deli olmak işten değil..
Neyse,ulaştık..Nereye park edeceğimize kendisi karar verdi..
-Şimdi şipşak buluruz dönünce arabayı siz yormayın kendinizi,dedim..
-Yok yormuyorum da,akılda kalan bir sayı olsun...
İçimden diyorum ki,neler neler aklımda bir bilseniz..Otopark numarası aklımdakilerin yanında zaten hafızadan kaçabilmek için kendini hatırlatır...
İçeriye girebilmek için asansör kullanıp yukarı çıkmamız lazım...Kabusum başladı..
Nefesimi tutup bindim...Veeeee,indim nefes aldım...
Daha sonra giriş kapısı,komple donumuza kadar soyulduk arandık..İçeri silah falan sokmayalım diye...
Bir bilseler ben yanımda saatli bir bomba ile adliyeye giriyorum...Avukat tek başına koca adliyeyi havaya uçurmaya yetecek kadar sinir bozucu çünkü...
Aylar,yıllar,mevsimler geçti ve biz aradığımız mahkeme kalemini bulduk biraz beklememiz gerekti..
Ayaklarıma inen karasuyu boşaltabilmek için bir banka oturduğum da resmen parmaklarımı hissetmiyordum...
-Yoruldunuz mu?
-Yooo..
-Hayır biraz yorgun gözüküyorsunuz da..
Arabada horlaya horlaya uyuyan ben değilim ki,elimi kolumu toparlayamayan da ben değilim...Tabi ki o dinlendi ben yoruldum...
Konu dağılsın istedim..
-Bu adalet heykelindeki yılan ne anlama geliyor Taner Bey?
-Hangi yılan,nerede ki?
-Heykel diyorum,girişteki..
-Yılan mı var orada?
National Geographic,Sanki yağmur ormanlarındayız da yılanı ilk defa görmüş gibi bir ifade ile uzun süre suratıma baktı...
Konuyu gene uzatmadım,
-Ben size aşağı indiğimizde gösteririm,dedim...
-Kimliğiniz yanınızda mı? Çok önemli çünkü işlem yapamayız...,,
Bağırmak istiyorum,göğsüm yırtılana kadar,hatta çıplak ayakla adliye koridorlarında elimde kimlik koşacak kıvama geldim...
Detone bir ses tonu ile...
-Evet,diyebildim..
-Ne oldu,yorgun gibisiniz?
Nasıl yapsam da bunu bitirsem,yardıma ihtiyacım var,işimiz uzadı ve bu adam sürekli aynı soruları soruyor...Bileklerimi ısırarak intihar etmek istiyorum..
Çantamdan kimliğimi çıkardım,ve kendisine uzattım..Aldı uzun uzun baktı sanki çok güzel bir fotoğrafa bakarmış gibi...İyice inceledi..
-Tamam ama bunda fotoğraf yok..
-Nasıl? diyebildim..
Elindeki kimlik mavi,oğlanın ki..Cüzdandan yanlışlıkla onu çıkarmışım..Avukat ise sadece fotoğrafa takmış...
-Aaaa, afedersiniz,işte burada dedim ve kendi kimliğimi verdim...
-İşte ben ne diyorum,kimlik çok önemli işlem yapamazdık eğer getirmemiş olsaydınız...
Hay senin işlemine dedim içimden...Bu nasıl bir kısır döngüdür...
-Yahu şundan bir fotokopi alsaydınız şimdi işlem yapmazlar fotokopi olmadan...
Ağlamak istiyorum,saatlerdir yan yanayız şimdi mi söylenir..
Fotokopi buldum,çektirdim eline verdim...80 günde devri-alem yapmış kadar oldum..Artık bir adliye gezgini olmak için tüm donanımlara sahibim....
İşimiz bittiğinde ben de bitmiştim....Horultu eşliğinde eve döndü...
Akşam 40 müsekkin ilaç ile sinirlerimi ancak toparlayabildim..
Hukuktan uzak kalmayın..

GAYE KURT