masal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
masal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Haziran 2018 Cuma

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ



Bak bilesin benim adım yazılı kaderine,
Şimdi gül artık eğlen hoşçakal de kederine,
Anma artık geçmişteki acı dolu günlerini,
Eski eskide kalsın sen bana uzat ellerini,
Hayat gibi akıp gitsin yosun tutmuş bu dert keder,
Kim bilebilir seni gelecekte neler bekler,
Sayma hiç boşu boşuna ayları yılları şimdi,
Aç o matem perdesini kur şimdi pembe hayaller,
Bir düş kurdum seninleyiz el ele hayat yolunda,
Sanki mutlu olacağız birlikte yolun sonunda,
Bir varmış bir yokmuş gibi söylenen masallar var ya,
İkimiz de varız inan hayat denen bu masalda....
GAYE KURT

17 Temmuz 2017 Pazartesi

YEL DEĞİRMENİ


Kırık bir yel değirmenine takıldı masalım,
Masal bu ya sanki DULCINEA'yım,
Ne DON KİŞOT'a gözüktüğüm gibi güzel,
Ne de insanların sandığı kadar aptalım,
Döndükçe öğütülen un gibi,
Eridi göz yaşlarım,
Rüzgarda savruldu,
Uçup gitti bütün zamanlarım,
Yeni bir yelken aldım kırık yel değirmenine,
Almazdım,önüme aniden çıktı diye,
Benim gönlümden kırık yel değirmenine hediye,
Baktıkça pencereye,beni hatırlatsın diye,
Söylenen her şeyi öğütsün,
Savurup atsın çok geriye,
Kaderin kararı,
İz bırakırım her yerde,
Kırık bir yel değirmenine takıldı masalım,
Yeni bir hikaye lazım yine,
Yel değirmeni sağlam yerinde,
Ama ben DULCİNEA değilim artık bu hikayede....
GAYE KURT

8 Mayıs 2017 Pazartesi

ZÜMRÜD-Ü ANKA



Al kor alev içinde yanılacaksa,
Bir kibrit çakın da yanalım gitsin
Küllerden yeniden doğulacaksa
El verin seyredin doğalım gitsin,
Geniş kanatlarını açınca ufka,
Süzülür aşk ile zümrüd-ü Anka,
Çırpar kanadını ulaşır hakka,
Tutmayın koyverin yerine gitsin,
Masal öyle diyor böyle bir kuş var,
Anlatır hikayeyi bütün kitaplar,
Rengi yeşilden yeşil Işıkla parlar,
Diyelim hakikati dillensin gitsin,
Tarif gereksiz lafı arif olana,
Bir kez demek kafi hatır sayana,
Aynı gam 40 yılda söylense sazla,
Çalın söyleyelim duyulsun bitsin...
GAYE KURT

OĞLUM BÜYÜMÜŞ


Kendi kendine giyindi bugün,
Nice uğurladığım günlerden biri,
Çantasına koyduğu kırgınlıkları,
Al dedim götür ve getirme geri,
Eski eşyalarda gizli hatıralarım,
Bir çoğunu yeniymiş gibi saklarım,
Bana bu Ne diye sorarsa oğlum,
Hikayesini ona ben anlatırım,
Yeni Masallar uydurdum ona,
Hep aynı yalana kanmasın dedim,
O kadar çok sevdi hikayeleri,
Büyüyünce seninle evlenicem dedi,
Oturduk konuştuk büyümüş artık,
Ne istediğini biliyor gibi,
Kalbimde bir tek sana yerim var,
Annen çok seviyor seni...
GAYE KURT

1 Haziran 2016 Çarşamba

DÜŞ VE GERÇEK




Masal anlattım kendime,
Hiç büyümemişim gibi,
Prensestim hikayede,
Büyülemiştim prensi,
O beni taçtan çok sevdi,
Kaf dağına halı serdi,
Alev saçan ejderhayı,
Bir vuruşta yere serdi,
Bu masal gerçek olsaydı,
Uçan periler dolsaydı,
Sihirle dokunan değnek,
Düşleri gerçek yapsaydı,
Hayat işte böyle yalan,
Senelerce anlatılan,
Prens de yok Prenses de,
Ejderhaya saldıran,
Rapunzelin saçlarından,
Alis'in harikalarından,
Pinokyo'nun babasından,
Dinlerken hep medet uman,
Hayat boyu hiç olmazsa,
Olur bir masalda kahraman....
GAYE KURT

21 Eylül 2015 Pazartesi

ŞİİR KADINLARI


Kiminin dalgalı sarı saçından etkiler,
İri badem gözlerine övgüler,
Kırmızı dudaklarına methiyeler yazılır,
Kirpikleri ok ok olur kalbi deler,
Hep uzundur o kirpikler,
Geceye inat karadır kapkara,
Etekleri uçuran rüzgar hep çapkındır,
Bakan gören hiç değil,
Boyuna posuna nazar değmesin,
Cilvesine çalımına alımına yazılır,
Göz süzer hep şiir şarkı kadınları,
Aklını başından alır bakan kişinin,
Öyle masalsı bir yaratıktır ki,
Hiç ayağı yere basmaz gören er kişinin,
El bileği,gerdanı,kokusu özeldir,
Hiç kimsede yoktur aynısı,
Bir salındı mı o endam sarsar bedeni,
Merak edilir aranır özlenir onlar,
Anne değildir misal,
Daha erkek yüzü görmemiştir,
Şiir yazılana şarkı şarkı yazılana şiir yazılır,
Erkekler alınmasın ama şiirler kadınlara yazılır :))
GAYE KURT

21 Mayıs 2015 Perşembe

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 94 BÜYÜKLERE MASALLAR

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ.....

BÜYÜKLERE MASALLAR..

İnsanoğlu bir başka kişide sadece zekayı kıskanmaz mış...Çünkü en harikuladesinin kendinde olduğunu düşünürmüş...Ne beis..Ne fevkaladelik...
Bir işi planlı programlı yapabilmek için sadece zeka değil analitik zeka lazımdır..Bilmeyenler bilenlere anlatsın.Hep bilmeyenler bilirmiş gibi yapar ya:)))
Entrika çevirebilmek için iki malzemeye ihtiyaç vardır.Yürek ve bilek...Eğer yoksa bu işlere kalkmamak lazım...Çok gülerler adama:)))
Masal bu ya şöyle....

Vaktin zamanında bir misafir kişi az gitmiş uz gitmiş yolu bir kasabaya düşmüş..Bir kalabalık bir cümbüş,bir eğlence ...Çok hoşuna gitmiş.Ne kadar neşeli bir kasaba burası ben biraz burada kalayım gözüm gönlüm açılsın demiş...
Onu kenarda otururken gören diğer kişiler eğlenceye davet etmişler..Onlarla beraber eğlenmeye cümbüşe katılmaya karar vermiş.Çok da hoşuna gitmiş..Yığınla eğlenen insanın arasında uzakta somurtan yaşlı ,buruşuk ve meme uçlarına kadar uzanan dip boyası gelmiş saçları olan çakma rapunzel bir kadın görmüş..Yanındaki genç adama sormuş bu kim diye..
-Kasabanın şifacısı o,elini değdirdiği yerde gül biter demişler.Çok kıymetli bir zat-ı muhteremdir.
Oldukça meraklanmış misafir kişi..Daha önce hiç böyle bir şifacı görmemiş çünkü..
Herkes oldukça neşeli sağlıklı,canlı gözüktüğü için kimsenin şifaya ihtiyacı olduğunu düşünmemiş..
-Peki demiş misafir.Benim bir derdim olsa bana da şifa verir mi?
-Elbette demişler.Yardıma ihtiyacı olanları o hemen anlar,onlara yardımcı olur,sıkıntılarını giderir.
Yavaşça ilerlemiş ve selam verip yanına oturmuş..Benim bir derdim var,demiş..Anlatmaya başlamış..
Yaşlı kadının gözlerinden yaşlar süzülmüş...Mırıl mırıl bir şeyler anlatmaya söylemeye başlamış.Sonrada genç adamı işaret edip,buranın sorumlu kişisi odur.İstediğin gibi rahat et demiş..
Çok uzun süre ağırlamışlar misafiri..
Fakat şifacı dedikleri kadın her gün her dakika her saniye bu derdini hatırlatan bakışlarından.Mırıl mırıl konuşmasından ne yaparsa yapsın kurtulamamış.Hatta ve hatta genç adam da onu kurtaramamış...Çünkü genç adam şifayı çok önce almış.Bu böyle sürüp giderken,aynı şifacının başka kimselerinde dertlerini şifa vereceğim bahanesi ile öğrenip onlara da aynı sıkıntıları yaşatmaya çalıştığını öğrenmiş..Ne söylediyse ne anlattıysa kendisini dinleyen olmamış...
Bir dostuna sormuş neden diye...Neden böyle yaparlar...
O da ona demiş ki:
Düzen kurana düzenbaz denir burada...
Doğru söyleyene yalancı...
Aklı çalışana aptal...
İşe yarayana tembel,
Parası olana ahlaksız,
-Ya ben demiş misafir ben neyim?
-Sen misafirsin...Misafir olarak kalsaydın şifaya ihtiyacın olmazdı...Ama sen yerleşmeye kalktın...
Şifanın hasını sen aldın...



Ya işte böyle haydi çocuklar uykuya.....Entrikasız günler...

GAYE KURT























4 Mart 2015 Çarşamba

GÜZ SICAĞI


Bir sis perdesinin ardından bakıyorum geleceğe,
Ben aynı ben değilim artık,
İçim buz gibi soğuk bir güz sıcağında,
Kelimeler yetersiz yerli yerinde olsada,
İsmimin ilk hecesiydi başlangıcım,
Son olması muhtemel bir günde,
Yine seni arıyorum anlamsız cümlelerde,
Bekliyorum anlattığım her hikayede,
Yanlızlıkla yıkanmış gözlerimde,
Göremiyorum ben artık camın ardını bile,
Bir masal belki anlatılan her şey,
Yaşanmış sanılan ama hiç yaşanmamış.
Daha önce hiç bir sevgiliye söylenmemiş,
Geçmişim yok soğuk bir güz sıcağında,
Dokunmak acı veriyor konuştuğum şeylere,
Avuçlarım yanıyor anlattıklarıma,
Neydi yaşanılan onca şey yıllarca,
Birden bir boşluk kaplıyor içimi,
Korkutuyor beni gülümsemen,
Neysesi çok aslası bol cümleler dökülüyor dudaklarımdan,
Belki yenebilirim hayatı bana yardımcı olsa,
Yine yeni yeniden başlasam yaşamaya,
Buz gibi soğuk bir güz sıcağında...
GAYE KURT

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...