İnsan hayat boyu tam tamına da önünden yiyen bir varlıktır...Nasıl mı? Şöyle....
Hatası,iyiliği,öfkesi,neşesi,heyecanı,mutluluğu hep önüne düşer...Bir de yemeği tabi ki:))
Doğru insanları bulana kadar binlerce çirkin kurbağa öpmüş olan ben bu yaşıma geldim ne yazık ki henüz gerçekten prens veya prenses olanı göremedim.Bu gidişle de görmeden öleceğim...
Bir insan neden başka bir insana manyaklık boyutunda saplantı geliştirir....Tıp ta bir adı var muhakkak....Egosantrik saplantı enfeksiyonu....Bu ne yazık ki enfeksiyon olduğu için başka būnyeleri de etkiler....Bir kişi iken çoğalıp 5-6 kişilik bir karaoke grubuna dönüşebilir...Bu kişiler kendilerini aynı frekansta zannedip aynı melodiyi söylerler....Ve ne yazık ki hep detone okurlar...
Kendi kendilerini konulardan aklarlar ve diğer dışarıda kalan kişileri mükemmel suçlarlar...Temizlik algısı o kadar yüksek boyuttadır ki kimileri kendini cif adam,ahlak zabıtası,mr.muscle bile zannedebilir.
Oysa ki hayat bunların haricinde bütün bir olgudur....Kendindeki eksikliği kabul etmeyen iyiliği ve kötülüğü asla göremez....
Seneler evvel bir arkadaşımızın yazlığına gittik bodrumda.Seneler dediysem çok fazla sene söyleyemem yaşım çıkar...
Aynı karaoke grubundan o zamanda var...Tabi zaman eski mekan eski daha eski giysilerle canlandırın..Çiçek çocuk dönemi gibi...:)))
Özel uçakla alındık ayrı bir havaalanından İstanbul'dan.Uçak küçük ve Chesna tipi olduğu için uçak korkusu olanlar bilirler,şurup ikram edildi..İsteyene JohnyWalker,isteyene votka tonik,isteyene de envai çeşit model içkilerden....Fakat bir sıkıntımız var.İzmir'e uğranacak,bir arkadaşı alacağız ve balık alacağız.Bildiğin uçak ile dolmuş olayı...Bu arada pilotumuz kim? Evinde misafir olacağımız mütevazi kızcağızımızın babası....Hobisi imiş:)))
İzmir havaalanına indiğimizde 5 kişi biz arkada sarhoştuk zaten.Anestezi almıştık ve ameliyatı hatırlamadık.Diğer misafir de alındı.Adam haliyle ayık...
Veee karaoke başlasın...Efendim bu kadar içilir miymiş.?..Kibrit çaksa uçacak mışız havaya:)))
Ulan hayvan dediler,zaten neredeyiz ki....Ağzını açıp dökeriz iç şunu yoksa......koruz...
Hık mık içti neyse ki?Cif Adam çok kısa bir süre iffetli kalabildi...Uçaktan indiğinde sakinliğini koruyormuş gibi bir algı yaratabilmek için,Hannibal Lechter gibi bir garip yürüyordu...
Sonra Bodrumda çok güzel bir evde misafir olduk..Duvarlardaki tablolara hayran kalmıştım...Evin hanımının yaptığını öğrenince daha da hayran kaldım...Taaa o zamanlar internet üzerinden bahçe bakımı öğrenen,Triominos diye bir oyun oynayan üretici bir hanımdı....Üretim yapanın karaoke ile işi olmaz değil mi? Çünkü vakti olmaz....
Ertesi gün tekneye çıktık.Erkekler Hoçkin,kadınlar Scrabble oynuyor.Deniz güneş çok eğleniliyor ve fakat 3 günün sonunda ikili,üçlü,karaoke grupları oluştu fısır fısır frekanstan detone dedikodular...Gerginlik yavaş yavaş artmaya başladı.Tüm deniz gezilerinde ,çıkanlar bilir bir süre sonra bu gerginlik olur...Bu gerginlik kavgaya dönüştü,ayılan bayılan oldu ve teselli edilenler arasında bu gün 17 yaşında çocuğu olan bile oldu...:)))) O arkadaş çok teselli edildi...
Hayatı da bu şekil bir yolculuk olarak gören ben...Hekesin zaman zaman uçak şurubuna ihtiyacı olduğunu hatırlatırım...Karaoke bile olsa yapılacak kişinin iyi seçilmesi gerektiğini hatırlatırım.Aza tamah etmenin çoooook faydalı,Hırsın ise bünyeye tokanan bir durum olduğunu hatırlatırım.
Gıybet'in zararının ,günah almanın tehlikeli kapılar açtığını hatırlatırım.
Tatil dönüşünde eteğimizde şunlar kalmıştı...
Bir nişan atıldı,bir hamile kalan olduğunu öğrendik,iki çift birbiriyle küstü.....
Arada bir de olsa kalabalıktan karaya çıkmak lazım....
Kalabalıktan beslendiğim doğrudur,insan beni her zaman çeken bir unsur olmuştur...Ayıp bunun neresinde anlamamış olsam da bundan sonraki insan manzaralarım Yurt dışı odaklı olacaktır...
Saygılar demek istiyorum canlı ve solo performans....
GAYE KURT
Hatası,iyiliği,öfkesi,neşesi,heyecanı,mutluluğu hep önüne düşer...Bir de yemeği tabi ki:))
Doğru insanları bulana kadar binlerce çirkin kurbağa öpmüş olan ben bu yaşıma geldim ne yazık ki henüz gerçekten prens veya prenses olanı göremedim.Bu gidişle de görmeden öleceğim...
Bir insan neden başka bir insana manyaklık boyutunda saplantı geliştirir....Tıp ta bir adı var muhakkak....Egosantrik saplantı enfeksiyonu....Bu ne yazık ki enfeksiyon olduğu için başka būnyeleri de etkiler....Bir kişi iken çoğalıp 5-6 kişilik bir karaoke grubuna dönüşebilir...Bu kişiler kendilerini aynı frekansta zannedip aynı melodiyi söylerler....Ve ne yazık ki hep detone okurlar...
Kendi kendilerini konulardan aklarlar ve diğer dışarıda kalan kişileri mükemmel suçlarlar...Temizlik algısı o kadar yüksek boyuttadır ki kimileri kendini cif adam,ahlak zabıtası,mr.muscle bile zannedebilir.
Oysa ki hayat bunların haricinde bütün bir olgudur....Kendindeki eksikliği kabul etmeyen iyiliği ve kötülüğü asla göremez....
Seneler evvel bir arkadaşımızın yazlığına gittik bodrumda.Seneler dediysem çok fazla sene söyleyemem yaşım çıkar...
Aynı karaoke grubundan o zamanda var...Tabi zaman eski mekan eski daha eski giysilerle canlandırın..Çiçek çocuk dönemi gibi...:)))
Özel uçakla alındık ayrı bir havaalanından İstanbul'dan.Uçak küçük ve Chesna tipi olduğu için uçak korkusu olanlar bilirler,şurup ikram edildi..İsteyene JohnyWalker,isteyene votka tonik,isteyene de envai çeşit model içkilerden....Fakat bir sıkıntımız var.İzmir'e uğranacak,bir arkadaşı alacağız ve balık alacağız.Bildiğin uçak ile dolmuş olayı...Bu arada pilotumuz kim? Evinde misafir olacağımız mütevazi kızcağızımızın babası....Hobisi imiş:)))
İzmir havaalanına indiğimizde 5 kişi biz arkada sarhoştuk zaten.Anestezi almıştık ve ameliyatı hatırlamadık.Diğer misafir de alındı.Adam haliyle ayık...
Veee karaoke başlasın...Efendim bu kadar içilir miymiş.?..Kibrit çaksa uçacak mışız havaya:)))
Ulan hayvan dediler,zaten neredeyiz ki....Ağzını açıp dökeriz iç şunu yoksa......koruz...
Hık mık içti neyse ki?Cif Adam çok kısa bir süre iffetli kalabildi...Uçaktan indiğinde sakinliğini koruyormuş gibi bir algı yaratabilmek için,Hannibal Lechter gibi bir garip yürüyordu...
Sonra Bodrumda çok güzel bir evde misafir olduk..Duvarlardaki tablolara hayran kalmıştım...Evin hanımının yaptığını öğrenince daha da hayran kaldım...Taaa o zamanlar internet üzerinden bahçe bakımı öğrenen,Triominos diye bir oyun oynayan üretici bir hanımdı....Üretim yapanın karaoke ile işi olmaz değil mi? Çünkü vakti olmaz....
Ertesi gün tekneye çıktık.Erkekler Hoçkin,kadınlar Scrabble oynuyor.Deniz güneş çok eğleniliyor ve fakat 3 günün sonunda ikili,üçlü,karaoke grupları oluştu fısır fısır frekanstan detone dedikodular...Gerginlik yavaş yavaş artmaya başladı.Tüm deniz gezilerinde ,çıkanlar bilir bir süre sonra bu gerginlik olur...Bu gerginlik kavgaya dönüştü,ayılan bayılan oldu ve teselli edilenler arasında bu gün 17 yaşında çocuğu olan bile oldu...:)))) O arkadaş çok teselli edildi...
Hayatı da bu şekil bir yolculuk olarak gören ben...Hekesin zaman zaman uçak şurubuna ihtiyacı olduğunu hatırlatırım...Karaoke bile olsa yapılacak kişinin iyi seçilmesi gerektiğini hatırlatırım.Aza tamah etmenin çoooook faydalı,Hırsın ise bünyeye tokanan bir durum olduğunu hatırlatırım.
Gıybet'in zararının ,günah almanın tehlikeli kapılar açtığını hatırlatırım.
Tatil dönüşünde eteğimizde şunlar kalmıştı...
Bir nişan atıldı,bir hamile kalan olduğunu öğrendik,iki çift birbiriyle küstü.....
Arada bir de olsa kalabalıktan karaya çıkmak lazım....
Kalabalıktan beslendiğim doğrudur,insan beni her zaman çeken bir unsur olmuştur...Ayıp bunun neresinde anlamamış olsam da bundan sonraki insan manzaralarım Yurt dışı odaklı olacaktır...
Saygılar demek istiyorum canlı ve solo performans....
GAYE KURT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder