11 Şubat 2015 Çarşamba

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 86 KAİNATIN İÇİNDE TUZ TANESİ

Kaptan yazılarına devam ediyor dolu dizgin...İnsanlar neden birbirini sevmez bunu anlamak benim için zor olmuştur her zaman.Genelde yeni tanıdığım insanlara son derece iyi niyetle yaklaşırım..Ön yargılı davranmam.Hatta ve hatta aman o kadından veya o adamdan uzak dur denildiği zaman dahi bende muhakkak bir kredisi vardır..Çünkü yaşanan şeylerin aslında gözüktüğü gibi olmadığını öğrenecek kadar büyüdüm ben.Kalbim de büyüdü beynimde.
Empati yaparım,hissiyatıma güvenirim,tecrübemden destek alırım..Nadir sıra dışı bir durum olmadıktan sonra %99 haklı çıktığım çok olmuştur..
Bazı insanlar başkalarından beslenir.Onların mutsuzluğundan,rahatsızlıklarından memnuniyet duyar.Birisine yapışır hayatının odak noktası haline getirir.Eleştirir kızar saldırır ama yinede o kişi veya kimselerden vazgeçmez...
Üniversite hayatım son derece renkli geçti.Kız erkek çok arkadaşım oldu her ne kadar birbirimizden uzak kalsak da zaman bizi yorsa da hep birbirimizi eski fakülte yıllarımızda ki sınıf arkadaşlığı konseptinde hatırladık..Bir araya geldiğimizde karşımdaki kişiler benim 18 yaşında tanıştığım 4 yılımı birlikte geçirdiğim arkadaşlarım olarak kaldı..Sadece ve sadece okulda yaşadıklarımızı konuştuk.Onların sevinçlerine sevindik,kazançlarıyla gurur duyduk,kayıplarına üzüldük....
Yıllar herkese farklı farklı yönler yollar uygun gördü.....Seneler sonra bir araya geldiğimizde yaşadığımız her şey yüzümüzde ama ondan önce gözlerimizde ,göz bebeklerimizde birikmişti..
Konuşurken gözlerini kaçıran insanlardan,el sıkışırken üstünkörü tokalaşanlardan,kaşı ile gözünün rengi birbirine zıt olanlardan,kıçı yere yakın olanlardan hep uzak dur der anam.
Yine onu dinlemedim kendim tecrübe ettim ve aynı sonuca vardım.Haklıymış...Derler ve doğru derler eskiler demek ki....
Kendim tecrübe etmek istedim dizlerim kanasa bile kendim koşmak,üzüleceğimi bile bile kendim yaşamak istedim .Hiç pişman değilim...
Ve fakat yaşadığım şeylerde entrika kokusu aldığım zaman ki maalesef burnum da kulağım kadar keskindir...Karşımdaki insanların hiç gözünün yaşına bakmam...
Mert olmak lazım,başkalarının arkasına sığınmamak lazım,dürüst olmak lazım,pireyi deve yapmamak lazım.....

-Ben aradım açmadı,geri de dönmedi......
-Bir daha ara belki bir durum vardır...
-Yooo,ne durum olacak Hale aradı hemen benim yanımdan açtı..
-Hay,allah...
Kontrol mekanizması devrede....Hem kendini hem karşındakini sıkıntıya düşürecek hamleyi sen yapıyorsun..ama kabahatli %100 kaşındaki oluyor...
Müsaade etsen belki geri arar bu fesatlık niye...

_Biliyormusun,Arda'lara gitmişler geçen gün..Ben o gün aradım bana hiç bahsetmedi.
-Aaaa,niye acaba...
-Alışveriş merkezinde karşılaştık ben mahsus sordum,Nasıl Arda'larla görüşüyor musunuz? diye..
-Eeee...
-Görmedim uzun zamandır dedi...Ne ayıp..
Bahsetmemiş,ama sen ısrarla deşelemişsin.Neticede ne olur.Sitem ve tartışma zemini aramışsın olmamış...Yazık...

-Berrin kırmızı bir kazak almıştı ya,
-Evet,ona da çok yakışmış..
-Nereden aldın dedim?
-Ben biliyorum falanca filanca butikten..
-Yook,bana dedi ki hediyeymiş...
-Aaaaa,nasıl yani?
Söylememiş işte..Ne var ki bunda.Sen de aynısını al da bir örnek mi gezin köy eltileri gibi...Yok artık...Sadece güle güle giy,yakışmış desen olmaz mı?

Hayatta herkesin korkuları olmuştur muhakkak,benim korkum ise yalnız kalmaktır...Çevremde hep insan olsun isterim.Konuşmak isterim.Dinlemek isterim.Biriktiririm söylenen kelimeleri ve sözleri.Kumbaram dolsun isterim.Daha sonra muhakkak kullanabileceğim bir yerim olduğunu bilirim.Hatta eminim.Bunun yaşı benden küçük deyip es geçmem,yaşı,büyük deyip umursamazlık yapmam..
Ama en büyük cezalarım yine yalnız kalmak olmuştur.Ama hep daha fazla insanım da olmuştur.Korkuyla yaşayan helada ölür...Doğru bildiğimi söylemekten asla kaçınmam.
Kainatın içinde tuz tanesiyiz.Kimisi yemeğe eker,lezzet veririsin,kimisi yarasına sürer şifa....

Hem lezzet veririm hem şifa mütevazi değilim bu konuda....
Hayat başlı başına bir karmadır sonuçta...

GAYE KURT




















Hiç yorum yok:

  AŞKIN TARİFİ MÜMKÜN Bir sabah güneşle uyandığında, Işığıyla kamaşır gözlerin, Garip halsiz bir yorgunluk, Mahmur bir gün başlangıcı, Aç mı...